|
FLY FISHING
YENİ BAŞLAYANLAR İÇİN
"Bu gün muhtemelen yaşadığım en kötü gün Daha yeni sudayım ve hiç bir şey yolunda gitmiyor. Ağaçların içine atış yapıyordum. Attığım düğümler çözülüyor, flylarım kayboluyordu. Bu da yetmez gibi, birde suya düştüm ve balığı kaçırdım. Bu balık avı türünü neden tercih ettiğim ve neden bırakmadığımı düşündüm. Eve gittiğimde üşümüş yorulmuş ve bezmiş bir durumdaydım.
Eşim bana neden bu berbat balık işini bırakmıyorsun? " dedi.
Bu sorunun cevabını düşünürken tekrar nehir kenarına döndüm sanki.
Beni buralara getiren neydi?
Sonra nehiri hissettim.
Etrafımdaki suyu hissettim.
Ayaklarımın altında suyla milyonlarca yılda işlenen taşları gördüm.
Bu taşlar balığa barınak olmaktaydı.
Henüz ayak basılmamış dağlar kadar saf ve temiz bir yapı daha var mı?
Dağda beni yağmurdan ve içimdeki karşıtlıklardan koruyan ağaçlar da var.
Benim ise, tüm yaptığım fly kutumdan birkaç tanesini onlara takarak kaybetmek. Ağaçlarda ise hayat dolu şarkıları ile bana eşlik eden kuşlar var.
Flyımı elimdeki narin oltamla suya doğru uçururken, tüm bu eşsiz ritmin parçası oluyorum.
Flyın havada nazikçe kıvrılarak havada yol alışını izlemek kadar güzel başka bir şey var mı?
Elimde tuttuğum alabalık kadar bakir ve el değmemiş ne olabilir ki? Bana bu kadar yoğun duygular yaşatan başka bir şey olamaz.
Belki artık alabalık avlarken geçen günlerime değil, geçimediğim günlere hayıflanmalıyım. Güneş ufukta yavaşça kaybolurken evdeki dünyamı daha nasıl genişleteceğimi, yani nasıl tekrar nehir kıyısına dönebileceğimi düşündüm.
Bana neden bu işi yapıyorsun diye sorarsanız, aynı soruyu ben size yöneltirim.
"Siz neden yapıyorsunuz?"
Şüphesiz her birimizin, birbirinden önemli sebepleri var.
Bu hatadan söz edilmesi mümkün olmayan bir aktivitedir.
Bende işe yarayan bir yöntem sizde iş yapmayabilir. Bu sizin balık tutarken hata yaptığınız anlamına gelmez. Benim keyifli bulduğumu, siz hayal kırıklığı olarak yorumlayabilirsiniz. Size neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair şeyler söylemeyeceğim. Doğru olan sizin keşfettiğinizdir.
Benim en çok keyif aldığım şey, suyun içinde beni kuşatan doğa ile iç içe olmaktır. Oltamın ucunda bir balık olmasını da yabana atmamak lazım. Çünki bu da benim için zevkli bir bir arayış.
Sizde doğayı hissedebilir ve onun uzantılarını ellerinizle yakalayabilirsiniz.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
SIK SORULAN SORULAR
Bu iş için yeniyseniz; muhtemelen şu tür sorularınız olacaktır.
1) BU İŞTE YENİYİM.
HER YERDE KULLANABİLECEĞİM BİR TAKIM EDİNMEK İSTİYORUM.
BU MÜMKÜN MÜ?
5/6 WT bir kamış alabalık ve yüzen tip bir ip işinizi görecektir. Bu takıma wet fly (ıslak fly) lar için kullanmak üzere sinking(batan) bir ilave ip bulundurmanız iyi olur.
Denizde somon avlamak için bu takımı kullanamazsınız. Bu iş için 8/9 WT bir kamış edinmeniz gerekir. Teorik olarak küçük flylar büyük kamışlarla atılabilir. Ancak büyük flylar küçük kamışlarla atılamazlar. Bu mantıkla gerçek manada tasarruflu bir satınalma yapabiliriz.
2) BİR FLY KAMIŞINA 400-600 DOLAR ÖDENİR Mİ?
Hayır !!!
Av bayilerinde 80-200 dolar aralığında da fly kamışları bulunur. Başlangıç seviyesi için bu kamışları alıp başarı ile kullanan öğrenciler vardır. Bu işle ilgilenmeye devam edenler muhtemelen ilerledikçe farklı kamışlar almak isteyecekler, eski kamışlarını da yedek olarak saklamaya devam edeceklerdir. Zaman içerisinde geliştikçe, özel tür avları için uygun özellikli kamışlara yönelirsiniz.
3) ZATEN ÇOK MALZEME TAŞIYORUZ.
BU YÜZDEN ÇOK PARÇALI SEYAHAT PAKETLERİ İKİ PARÇALI KAMIŞLAR KADAR İYİMİDİR?
Elbette. Günümüz üreticileri artık çok parçalı kamışları iyi atışlara elverişli olarak üretecek teknolojiye sahipler. Bahse konu kamışların ek yerleri iyi atışı sağlayacak türde imal ediliyorlar. Eskiden bu tür kamışlar zayıf malzemeden imal edilmekte ve çantasız olarak satılmaktaydı. Ancak şimdi tatmin edici malzemeler kullanılıyor.
4) MAKARALAR GERÇEKTEN ÇOK PAHALI.
BU KADAR PARA VERİLİR Mİ?
Tatlı su avı için gelişmiş sarım sitemine sahip ve büyük bir makine almanıza gerek yoktur. Yeni kullanıcı olarak karar verebilmeniz için göz önünde bulundurmanız gereken kriterler avlak, avlayacağınız balığın türü, boy ve ağırlığıdır. Tür, boy ve ağırlık büyüdükçe elbette 200 metre backing sarılabilecek teferruatlı sarım sistemine sahip makinelerin teminine gidilebilir. Tuzlu suda av yapacaksanız, tuzun korozyon etkisini göz önünde bulundururarak su geçirmez türden makinelere yönelmeniz gerekir.
5) AV BAYİİNE ALIŞVERİŞE GİTTİĞİMDE BİR ÇOK FLY LINE GÖRDÜM.
HANGİSİNİ ALMAK LAZIM?
Bu işin sonuna gelmiş biri olarak, hatırladığım en iyi ip ipekten imal bir ipti. Kafanız karışmasın. Başlangıç seviyesinde dyr fly (kuru fly) için weight forward (yüzen tip) ip işinizi görür. Aynı zamanda nymph (larva fly) kullanıyorsanız bu ip işinizi görecektir
6) İKİ AYRI İP ALACAKSAK İKİ DE MAKARA MI ALMALIYIZ?
Ucuz iki makara bulduysanız, elbette iki makara iyi bir tercihtir. Ama makineniz pahalıysa, kaset diye tabir edilen yedek sarım yatağını almanız daha iyi olacaktır. Bu parça makine kasasının içine rahatça ve hızlıca monte edilerek değiştirilir. Avlakta güneş yükselmeye başladığında balığın artık yüzeyden yem almadığını görmeye başladınız. Ve nymph kullanmaya karar verdiğinizde sinking ip (batan ip) sarılı yedeğinizi hızlı şekilde makinenize takıp ava devam edebilirsiniz.
7) 6 WT KAMIŞA 7 WT İP TAKMAMI ÖNERİYORLAR.
NE DERSİNİZ? Üretici firmalar kamışlar üzerine kullanılacak ip ağırlığını yazarlar. Örneğin 9’ 6’’ gibi.
Neden üretici tavsiyesine uymayalım? Daha iyisini bilmek mümkün mü?
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
FLY KAMIŞI VE BAKIMI
Fly fishing için üretilmiş farklı türde bir çok kamış mevcuttur. Her bir kamış ayrı ağırlıkta bir kamış için üretilmiştir. Fly kamışları üzerinde yazan ağırlık ibaresi kullanmanız gereken ip ağırlığını gösterir. Örneğin 3'' bir kamış 3 wt ağırlığındaki bir ip içindir. Daha büyük rakamlar ise daha ağır ipleri ifade eder. Unutmayın alabalık avlarken kamış kolunuzun doğal bir uzantısı gibi olmalıdır. Asıl casting işi iple yapılır.
Kamışların ilk günkü özelliği ve güzelliğini korumak için mantar kısımlarını evde kullanılan el sabunu ile köpürtülmüş süngerle silerek yapmalıyız. Bu mantara ilk günkü görünümünü muhafaza ettirir. Daha sonra kamışı akan ılık suyun altında güzelce durulamalı, kurulamalı ve kurumaya bırakmalıyız. İyi durulanmamış ve tam kurulanmamış kamışlarda siyah lekeler oluşur, iyi görüntü vermezler. Kurulamada mantar üzerinde su damlası kalmamasına özen göstermeliyiz.
Kamış gövdesini nemli bezle güzelce silmeli, temizlemeliyiz. Koruma için uygun malzeme ise evlerde mobilya cilalamakta kullanılan sprey yada dökme cilalardır.
Spreyle cilayı kamış gövdesine uyguladıktan sonra, kuru temiz bir bezle parlatmalıyız.
Elbette çarpma vb. sebeplerden kamış dış yüzeyinde istenmeyen küçük pürüzler oluşacaktır. Bunu halletmenin en güzel yolu naylon kadın çorabı kullanmaktır. Eritilen çorap bu bölgelerin yaması için iyi bir mazemedir.
Grafit carbon kamışlarda temizlikte geçme noktalarının temizliği önemlidir. Geçme noktaları erkek ve dişi olmak üzere iki tiptedir.
Erkek parçanın dişi içine takılıp çıkartılması esnasında döndürmemek gerekir. Bu hareket ek yerlerinde yıpranmaya sebep olur.
Kamışa bakım yaparken bu kısımların yüzeyi iyice temizlenip kuruduktan sonra, bebe yağı yada vücut masaj yağı ile hafifçe yağlanmalıdır. Bu iþ için parafin de kullanabilirsiniz. Metal kısımlar temizlik yapıldıktan sonra metal parlatıcılar ile parlatılabilir. Nihayetinde uzun süreli depolanmalarda bu kısımlara pamukla ince makina yağı uygulanabilir. Makine yağı ile koruma sonrası kamış kullanılmadan önce mutlaka yağdan arındırmak için pamuklu bir bez ile temizlenmelidir.
Bu şekilde kamışlarımızı ilk günkü dogal görünümlerinde saklayabiliriz.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
FLY KAMIŞINDA AKSİYON:
Kamışın atış esnasında aşağı hareketi yaparken gösterdiği dirence aksiyon denir.
Kamış aksiyonları:
a) Fast-Hızlı
b) Medium-Orta
c) Slow-Yavaş
olmak üzere 3 türlüdür.
Fast aksiyon kamışlar, slow aksiyonlu kamışlara nazaran eğilmeye daha mukavemetlidir. Slow kamışlar daha kırbaçvari bir esnekliğe sahiptir.
Bu yapı nedeniyle fast aksiyon kamışlar ile daha uzak mesafeye atış yapılabilirken, slow aksiyonlarda bu mesafe daha kısa olmaktadır.
Aksiyon seçilirken dikkate alınacak kriter, sizin atış alışkanlığınız ve stilinizdir.
Fast aksiyon kamışların avantajlarından biri de, atış yapmak için sizi çok fazla efor harcamaya zorlamamasıdır. Dolayısı ile de daha az yorulursunuz.
Atış ağırlığı ve aksiyonunu artık biliyorsunuz. Ancak piyasada bir çok kamış markası aynı ağırlıkta ve aksiyonda olduğu iddia edilen ürünler pazarlıyor.
Seçimi nasıl yapmalıyız?
Kamışlar bambu, pvc, fiberglas, karbon(grafit) gibi malzemelerden imal edilir. Elbette endüstri ve malzeme yapıları geliştikçe yapı malzemeleri daha da gelişecektir.
Kötü, kalitesiz malzemeden imal bir kamış ile iyi atış yapamazsınız. Çok yorulursunuz.
Bu noktada tavsiyelere kulak vermek, tecrübeleden yararlanmak lazımdır.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
BALIK YAKALAMADA MAKİNENİN ÖNEMİ
"ZIINNNNNGGGGGG! kesinlikle bir yazım hatası değil....fly avcıları için tanıdık bir ses..
Peki nedir bu?
“ZIINNNNNGGGGGG”
Makinedeki fly ipiniz hızla azalıyorsa, bunu tercümesi oltaya bir balık takıldığı şeklinde yapılabilir. İnanın harika bir duygu patlamasıdır.
Balığı oyalamak ve karaya almakdaki başarı reaksiyonunuza bilgi birikiminize sabrınıza ve sakinliğinize bağlıdır. En çok da makinenize.
"PING!" ise hiç hoş bir ses değildir. Bunu duyduðunuzda muhtemelen fly ipiniz kopmuştur.
Fly ipiniz gider tabiki ucundaki aksam ve binbir emekle bağladığınız fly da.
Bu benim başıma hiç gelmedi. İnanın bu doğru.
Sanırım korkunç bir şey olmalı.
İşte bu berbat şey makine seçimiden kaynaklanan bir sonuçtur.
Peki makineyi nasıl seçmeliyiz? Pahalı olan mı daha iyidir? Gerçek fark nerededir?
Bildiğiniz gibi makine backing dediğimiz ip le fly ipini sardığımız bir araçtır.
MAKİNE AKSAMI
Backing iki amaca hizmet eder. Birincisi fly ipinin makineden sağılırken ve toplanırken hızlı olması, ikincisi fly ipinin kısa olduğu durumlarda alt dolgu oluşturmak. Makine üreticileri makineye saracağınız backing için önerilerde bulunurlar. Makine aldığınızda buna dikkat edin. Öneri dışında bir tercihte bulunmamanız sizin lehinize olacaktır.
Ben monofilament backing kullanmamanızı tecrübelerime dayalı olarak söyleyebilirim. Uzama ve ısı nedeniye makinenize hasar verebilir.
Alüminyum malzemeden titanyuma doğru artan bir fiyat marjı izleyen makineler, 20 dolardan 100 lerce dolara kadar fiyatlara ulaşabilir.
Makine gövdeleri: Bu parçalar oynamaz, metal ya da grafitten preslenmek suretiyle imal edilirler. Yeni imalatlar eski olanlara göre çok daha pahalıdır. İyi diye anabileceğimiz makineler korozyona ve tuzlu suya dayanıklı olarak özel malzemelerle kaplanırlar.
Daha kalitelileri de tamamen su geçirmez şekilde imal edilir. (Özellikle tuzlu su)
Fiyatı arttıran en önemli etken debriyaj dediğimiz drag sistemlerinin gelişmişliğidir.
En yaygın kullanılan debriyajsız (no drag) ürünler click and pawl diye anılırlar. Tek debriyaj balıkçının uyguladığı güç olan bu sistemler ucuzdur.
Bir üst sınıf tabir edilebilecek modeller daha çok tuzlu su kullanımı için imal edilmiştir. Unutmayın tuzun yarattığı korozyon makineye zarar verebilir!!!
Bu yüzden kaplama malzemeleri ile korunmuşlardır. Tecrübeli olanlar bilir, bu makineler kullanım sonrası tatlı su ile yıkanıp kurulanır. Bir kap içinde 1 saat kadar bekletiğimiz makineyi daha sonra akan su altında yıkamalıyız. Daha sonra iyice kurulayıp, gövde kısmını hafifçe yağlamalıyız.
Kurulamada kağıt havlu, pecete vb. kullanabiliriz.
Drag sistemi olan ve bu yüzden daha pahalı olan bir makineyi almak sizi ip kompalarına karşı güvenli hale getirecektir. Elbette bu drag debriyaj sisteminin ayarının da iyi yapılması da çok önemli bir unsurdur.
İpin ucundan çekerek makinedeki drag ayarını kontrol edin. Eğer uygun şekilde bir ayar yoksa, ayarınızı yenileyin.
Ta ki uygun yumuşak ayarı bulana kadar....
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
İP ETİKETLERİNDEKİ HARF ÇORBASI:
Tutulan balığın türüne göre ip seçimi önemlidir. Daha önceki bölümlerde kamış ağırlıklarını öğrenmiştik. Burada ip bahsine başlamadan önce 6 wt kamış ile 6w bir ip kullanmak gerektiğini tekrar hatırlatmak istiyorum.
DT (DOUBLE TAPPER)
Etiketli bir ip her iki ucu tapper (konik - giderek incelen ) olması nedeniyle hesaplı bir üründür. Her iki uçtaki konik kısımlarından biri yıprandığında yada kırıldığında, kırılan ucu backing kısmına bağlayarak ipi kullanmaya devam edebilirsiniz. DT olarak anılan ipler genelde dry fly için kullanılır. DT F (FLOATING) Çift uçlu yüzen ip manasını taşır.
TT (TRIANGLE TAPPER)
Etiketli ip piyasada temini mümkün olan bir tür olup, tapper kısımları daha uzundur. Castingi çok iyi olup, yumuşak bükülümü onu sadece dry fly için değil, aynı zamanda roll casting (roll cast ipin büyük bir bölümü önünüzde ve tercihen su üstünde serili iken, yumuşak bir hareketle kamışın saat 2 yönüne çekilmesi ve saat 11 yönüne doğru kamışa güç verilmesi ile oluşan bir atış tekniğidir.) içinde mükemmel kılar. Kullanımı zor bir ip türüdür.
WFF (WEIGHT FORWARD FLOATING)
Ağırlığı önde yüzen tip iptir. Nymph, tabii ölü yem ve streamer için tasarlanmıştır. Bazı avcılar bu ipi rüzgarın etkili olduğu (ilave ağırlık kullanmayı zorunlu kılan) havalarda dry fly ile başarı ile kullanmaktadır.
LEVEL tabir edilen ipler shooting head ( normal fly iplerinde daha kısa olan ve içinde ağırlık barından, uzağa atış işine verilen ad ve aynı isimle anılan teknik) ile çalışmak üzerek kullanılan türlerdir.
Mesafe isteyen atışlar, tekneden atışlar ile bluewater-fishing ( *derin su avcılığı *) ile sahiller de kullanılmaktadır. Shooting heads kurşun katkılı ve çok ağır olabilir. Bu başlıklar ve iple chuck-duck (spin kamış ile yem atar gibi, ağırlıklı bir düzenekle yapılan atış tekniği) tekniği kullanılmalıdır.
WFS (WEIGHT FORWARD SINKING)
Ağırlığı önde, batan tip ip demektir. Uzun atımlı olup, ipin tümü batar. Bazı özel kullanılar ile (steel head kullanım gibi) hızlı aksyionlu dip balıkları için kullanılır. İpin tamamını su yüzüne doğru çekip ardından sıkıca casting yapmak lazımdır. Yüzen iplerin kullanımı bu iplerle kıyaslandığında daha eğlencelidir. Bu iplerde en iyi çözüm F/T kullanmaktır. Bu ipler yüzer, ancak 3 metrelik bir kısmı batan yada hızlı batan şekilde imal edilmiştir.
İp katologlarını incelediğinizde, soğuk iklimlere, sıcak bölgelere göre, suya girdiğinde uzayan, gevşeyen değişik renklerde bir çok ip göreceksiniz. Bunlar gercekten kafa karıştıracak şeylerdir.
Benim bu işe başlayanlara tavsiyem, çok iyi kalitede ip ile başlamalarıdır. Yedek makaranızı ya da kaset tabir edilen makina içi yedeğinizi de iyi bir iple donatmalısınız. Bu şeklide her tür duruma hazırlıklı olabilir, verimli atışlar yapabilirsiniz.
Eğer geleneksel dry fly avı yapacaksanız DT yada WF satın alın.
İyi fly ipleri pahalıdır. Vasat bir ip alıp onla da başlanabilir. Ancak, sıradan iplerin her kamışla atılamayacağını, oysa iyi ipin vasat bir kamışla çok rahat atılabileceğini unutmamak gerekir.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
İP BAKIMI
Modern uzay çağı malzemeleri ve teknolojisi ile üretilen ipler gerçekten kayda değer ürünlerdir. Mutlaka satın aldığınız ipi uzun süreler iyi performansıyla kullanmak istersiniz. İpler sonsuz ömürlü değillerdir. Ancak gerekli bakımı yaparsanız, size uzun süre hizmet edeceklerdir.
İp gövdesinde gözle görülür bir çatlak yada aşınma meydana geldiğinde artık kullanılmaz hale geldiğinden emin olabilirsiniz. İpin yapısını koyu kıvamlı, içine ekmek doğranmış bir süt gibi düşünün. İpin yapılışı bu mantıkla üretilmiş bir tür plastiktir. Gövdedeki çatlak yada benzeri bir asınmadan içeri sızan su yada kimyasal madde ipin homojen yapısını bozar. Mikro düzeyde çok ciddi hasarlar oluşturur.
Solvent bazlı her tür kimyasal (deodorant şeklinde imal edilen parfüm, sinek ilacı, güneş yağı vb.) ile gazyağı ve türevleri ipinizi kullanılmaz hale getirir.
Bunlarla birlikte, direk güneşe maruz bırakma, ultraviyole ışınlar,aşırı yüksek sıcaklıklara maruz kalma (araba bagajı içi) gibi durumlar da ipinize hasar verir.
Sinek ilacı gibi deo malzemelerin (propan içeren) verdiği zarar sadece ipinizden ibaret olmaz. Bu maddelerin kamışın elle tuttuğunuz kısımlarına da zarar verdiğini hatırlatmak isterim.
Sinek ilacı kullanmak zorunda kalırsanız, ellerinizin dış kısımlarına sürün.
F kodlu yüzen iplerinizin gövde kısımlarını mutlaka temiz tutun. Aksi takdirde iplerinizin yüzme özelliği bozulur. Bu tür ipler sudaki mikro partiküllerden de etkilenir. Bu partiküller elbette ipin içerisine nüfuz edip onun yapısını bozabilir. Bu yüzden her kullanımdan sonra mutlaka temiz suyla, düzgünce yıkanarak saklanmalıdır. İp kutularını üzerinde yıkamanın nasıl olacağı yazılıdır.
Deterjan vb. kimyasal içeren temizleyicileri asla kullanmayınız. Doğal sabun ile yıkayıp durulayıp, yumuşak bir kumaş parcası ile iyice kurulamak, en iyi çaredir.
Araba camlarının önünde iplerinizi unutmayın. Bu durumda aşırı ısı ve ultra viyole ışınlar nedeniyle ip üzerinde çatlaklara yol açar.
İpinize bakım yaparken, kesici olabilecek yüzeylerle temas etmemesine dikkat edin.
Bu ipinizde sizin farkına bile varamayacağınız hasarlara yol açar, bu da yıpranmayı artırır.
İyi bir bakım ile ipinizin ortalama kullanım süresi 200 ila 300 saat civarındadır.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
DOUBLE TAPPER Mİ? WEIGHTFORVARD MI?
işte bütün mesele bu.
Bu iki tip fly ipi hakkında doğru yada yanlış bir çok genelleme mevcuttur. Bazı fly avcıları DT ipler için daha akışkan ve kontrolü kolay diye bahsederler. Bazı durumlar için DT ipler için bahsedilen bu özellikler doğrudur. Fakat bu herzaman için geçerli değildir.
İpin yumuşak bükülerek akması ön tarafındaki ip kütlesi ile alakalı bir konudur. Bu çap olarak ayrıma tabi tutulur. Şüphesiz çap direk olarak kütleyi belirleyen bir faktördür. Büyük çaplı ve uzun tappere sahip iplerin akımı, bükülümü iyi değildir. Öte yandan çapı aynı olan bir DT ip ie WF ipin bükülüm yeteneği aynı olacaktır.
Uzun yıllar DT ve WF ipler aynı çaplarda ve aynı tapper uzunluklarında imal edilmişleridir. Ancak günümüzde bazı DT ipler daha uzun tapper ve daha küçük tipler ile imal ediliyorlar.
Kim üretirse üretsin fly ipleri daha akışkan uzun castingli ağır fly taşıyabilecek ve ağır balık çekecek şekilde tasarlanır. İplerle yapılabilecekler direk atıcının kabiliyetleri ile ilgili bir konudur.
Bir DT ipin kontrolünün kolay olduğu ve uzun atımlı olduğu doğrudur. Ama kısa mesafelerde DT ile WF arasında bir fark yoktur. İpi iyi kontrol edebilmenin anahtarı ipin çapıdır.
Çoğu fly ipinin uzunluğu 12-14 metre kadardır. 3 metrede leader ilave edildiğine bu mesafe 15-17 metre olur. Mesafeye bağlı olarak DT ve WF iplerin kontrolü ve castingi aynıdır. Tipik alabalık avcılığında uzun casting gerekmez. WF ve DT yi aynı mesafelerde kullanacağımızdan, hareketle iki ipin de aynı olacağını söylemek zor olmaz.
İstisna büyük balıkların olduğu nehir yataklarıdır.
WF iplerin DT iplere nazaran daha uzun castinginin olduğu söylenir.
Bu doğrumu?
Evet, fakat bu mesafe sizin düşündüğünüz kadar uzun değildir. Uzun casting istiyorsanız WF tercih edebilirsiniz, ancak bu DT iplerin uzun atılamayacağı anlamını taşımaz. Hem de en az WF kadar.
Genelde 15-16 metrelik bir alanda avlanırız. Ki bu mesafe iyi başlangıç atışı ve daha az line kontrolü gerektirir. Yine çoğumuz 15 metre üstünde ki mesafelerde atış ve avcılık yapmaya gerek duymayız.
Peki DT ile WF arasında nasıl karar vereceğiz?
Kısa ve orta mesafeli casting yaptığımız avlaklarda DT ile avlanmakta mahsur yoktur. Ama daha uzun mesafeye ihtiyaç hissettiğiniz avlakta WF tercih edin.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
MALZEMEM TAMAM.
ŞiMDİ NE YAPACAĞIZ ???
GÜZEL SORU ve bu soru sizin belli bir alt yapıya sahip olduğunuzu belirtmesi nedeniyle iyi bir soru.
Elinizde malzemeyle öyle kalakalmayı istemezsiniz sanırım. Endişelenmeyin casting atış konusunda iyi olan tanıdığınız biri varsa, bu kişi size yardım etmeyi isteyecektir. İnanın çevrenizde bu işi yapan bir çok yardım sever var. Ve yine bir şeyden emin olun, herkes kendisinden daha iyi bir atıcı gördüğünde, her zaman ondan birsey öğrenmek ister. Sizde birseyler öğrenilecek kişi konumuna kısa sürede ulaşabilirsiniz.
Şimdi eşyaları bir araya koyalım. Bir kamış, makine, ip ve leaderiniz var. Durun, hemen kamışı monte etmeye başlamayın. Küçük beyaz bir mum yada parafinle kamışın geçme yerlerini güzelce vaxlayın. Bu parçaların hasara uðramasını ve birbirine yapışıp kalmasını önler. Buralarda kalan parafin parçalarını sorun etmeyin, azıcık bezle oğuturunca hallolur.
Şimdi makinenizi takın. Yatağına iyice oturduğundan emin olun ve iyice vidalayarak sıkıştırın. Daha sonra makinanızın özelliğine göre kaloma ayarı yapın. Bir miktar ipi önden çektiğinizde makina ipi serbet bırakabilmelidir.
Kamışı hangi elle tutacağız?
Ben kamışı sağ elimle tutup, makineyi sol elimle idare ediyorum. Bunun tersini yapmak isterseniz bu şeklide kullanılar içinde makineler vardır. Yani eğer isterseniz sağ elle sarılan bir makine satın almanız mümkün.
Şimdi kamışı monte etmeye başlayın. İpin geçtiği yatakların aynı hizada olup olmadıklarını gözle kontrol edin, değilse düzeltin, hepsinin aynı hizada olmasını sağlayın ve her bir parçayı tam olarak diğerine oturtun. Parafin taşması olup olmadığını kontrol edin.
Çok kolaymış değil mi?
Daha sonra ipinizi en uçtan başlayarak kılavuzlar arasından geçirin. Bu kamış boyunun uzun olduğu durumlarda size zorluk verir. Böyle durumlarda ilk bir yada iki halkayı atlayarak bu işi yapabilirsiniz. Kamışın üstündeki iğne tutucusundan ipi gecirmeyin. Halka atlayarak ip geçirmek pek iyi bir yöntem değildir. Bunun yerine kamışı yere dayayıp bu işi yapabilirsiniz. Böylece aynı anda kamışın dizilimini de kontrol etmiş olursunuz. Şimdi kamış ucunu sağ elinizle tutup ipi 3 metre kadar düzgünce çekin. Bu işi dikkatli yapın aksi takdirde kamış ucunu kırabilirsiniz. Yine ipi çekerken halkaların dizilimi doğrultusunda çekin, aksi takdirde ipiniz hasar görebilir. Şimdi atış için hazırsınız. Eğer makineniz yeteri kadar dolu değilse ipnizin altına bir backing sarmanız gerekir. Backing uçurtma iplerine benzer bir iptir. Hem iri balığı yormak için fazla kaloma verilmesi gerektiğinde gererecektir. Hem de Fly ipinizin makaranızı tam doldurmasını sağlar.
Bu ipi arbor knot ile makineye bağlayabilirsiniz. Backing ucu ile fly ipinizin irtibatlandırılması da bu düğümle yapılabilir.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
LEADERS AND TIPPETS
Muhtemelen bu iki terimi daha evvel duydunuz.
Leader ler yaklaşık 2 metre uzunluğunda olur. İpten gelen atma gücünü yumuşak ve uygun bir şekilde fly a doğru aktarırlar. Kafa karıştırıcı bir takım numaralarla anılırlar ve inanın bu kafa karıştırıcı numaralar çok önemlidir. Hexadesimal sistemle verilen numaralar 11 den başlar ve;
11000=0x
10000=1x
9000=2x
8000=3x
7000=4x
6000=5x
5000=6x
4000=7x şeklinde anılırlar.
Anladınızmı? Hayır.
Peki daha kolay bir yolu daha var.
X' in başındaki rakam büyüdükçe leader incelir.
Flylarda da bu durum aynıdır. Numara büyüdükçe fly küçülür. 28 numara en küçük flydır.
Tippet ile leaderin eşleştirilmesine geldi sıra;
Çok kolay.
Nasıl mı?
6x tippet, 6x leaderle kullanılır.
İkisinin de aynı numaradan olanlarını bağlamak ve kullanmak daha iyi sonuç verir. Bağlarken wind knot düğümünü kullanın.
KISACA, WF6F iple 4x 2 metre leader ve 4x tippet kullanın.
Leaderin fly ipine bağlanışı.
Nail knot.
Wind knot.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
WADER = TULUM
İşte artık malzemeniz var.
Bir eksiğiniz kaldı, oda wader.
Bu bildiğiniz tulum. Su geçirmez neoprenden yada bildiğiniz pvc den imal tulumdan bahsediyoruz.
1. Nasıl seçeceğiz?
Bunu sadece balık avındamı kullanacaksınız, yoksa aynı zamanda ördek ve kaz avında da kullanmayı düşünüyormusunuz? İşte bu önemli bir soru.
Eğer balıktan çok ördek avında giyecekseniz, ona göre seçmeniz gerekecek. Ayrıca avlaklarınızın iklimi de bunu seçmenizde önemli bir kriter olacak.
2. Hangi tür malzemeden imal edilen wader seçmeliyiz?
Neopren bir çok sebepten diğerlerinden ön plana çıkacak bir malzemedir. Dayanıklı, ince ve kötü kullanıma oldukça dayanıklıdır. 3mm. ya da 5mm. kalınlıkta olan giysiler uygun bir seçimdir. Eğer avlakta yürüme mesafeniz uzunsa, 3mm. olanlar daha uygundur. Eğer aynı tulumu av içinde kullanacaksanız 5mm. neopren tulum tercih etmenizde fayda var.
Neoprenler kamuflaj, kavhe, yeşil ve mavi renklerde üretilir. Kamuflaj olanlar hem avda hemde balıkta kullanılabilir. Yeni teknoloji ile nefes alabilen malzemeden de wader üretilmektedir. Bu ürünler terlemeden kaynaklanan nemi dışarı atarken, içeri su almazlar.
SICAK YADA SOGUK HAVADA SUYU İÇERİ ALMADAN VÜCUT NEMİNİ DIŞARI ATARAK sizi rahat ettirirler.
Knvas malzemeden üretilmiş eski tip waderleri de satın alabilirsiniz bunlar neoprene göre çok ucuzdur. İşe yeni başlayanlar için çok daha uygundur.
Öte yandan naylon tulumlar yeni başlayanlar için çok iyi bir seçimdir. Hafif olmaları, kuru tutmaları avantajken aşırı terletmeleri bir dezavanatajdır. Bu av süresi içinde özellikle kışın hipotermiye yol açabilir.
Lastik tulumlar bir diğer secenektir. Ancak neoprenlerin fiyatlarının daha uygun hale gelmeleri nedeniyle daha az popüler hale gelmişlerdir.
NEFES ALMAMALARI BİR DEJAVANTAJKEN bütçe olarak avantajlıdırlar. Giyilmeleri extra dikkat ister.
3.Tulum uydurmak:
Herhangi bir malzemeden imal seçim yaptıktan sonra vücuda doğru oturan bedeni seçmek gerekir. Üstünüze düzgün oturmayan, dar ya da bol tulum ile rahat olamazsınız. UYGUN BEDENDE OLMAYAN TULUMLAR SİZİ ÇABUK YORAR. YORGUNLUK VE HAREKET GÜÇLÜĞÜ MALZEMENİZİN HASARA UĞRAMASINA NEDEN OLABİLECEK KAZALARA YOL AÇAR. Avcılar sıklıkla dar tulumlar seçer. Bunu yapmak yerine iç katman giysi giyebilecek kadar yeterli genişlikte olanları seçin.
Unutmayın bu giysilerle tırmanacak, taşların üstünden atlayacak, gerektiği yerde koşacaksınız.
4. Botları nasıl sececeğiz?
Bunuda ne tür av yapacağınıza ve hangi sartlarda av yapacağınızı düşünerek alacaksınız. Waderle bütün olarak satılan botlar vardır. Bu tulumlar çok büyük kolaylık sağlar. Giyilmesi çıkarılması kolaydır. Zaman harcamazsınız. Bakımları kolaydır. BOTLARINIZIN İÇERİSİNE KUM, TAŞ GİRMEZ. SICAK TUTAN VÜCUDUNUZA UYAN, giyip çıkarması kolay. BÜTÇENİZİ SARSMAYACAK ürünleri sonucta siz sececeksiniz.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
CASTİNG TÜYOLARI
Çocukluğunuzdan bir emniyet kuralını hatırlar mısınız?
CADDEYİ GEÇMEDEN ÖNCE DUR. BAK, DİNLE.
Ben bunu fly castingi için hatırlanması kolay bir kural olarak söylüyorum.
DUR: İpin çıkışını sağlamak için kamışı durdurun.
BAK: Fly ipindeki loopları (ters aksiyon verdiğinizde ortaya çıkan dönüşleri, dalgaları) gözleyin.
Ve daha iyi C harfi şeklindeki looplar yapabilmek için çalışın.
Bu aşamadan sonra daha dar alanda kullanacağınız J harfi şeklindeki looplara çalışın. İtme fazında (kamışı ileri iterken) başınızı çevirerek ipinizi gözlemleyin. Ne ip, ne de kamış canlı varlıklar olmadığı için, ipe aksiyon, can katan sadece siz olacaksınız. Birkaç normal castingden sonra 9-10 metre kadar ip uzunluğu ile leaderden kamış ucuna doğru, daha yakın gelişleri çalışın.. İpte kısa itmeler yaratmalısınız. (Kamışa ip ile vuruşlar yapmamalısınız. İp atış sırasında kamışa çarpmamalıdır.) Tabi ki bunu sadece okumak yetmeyecektir. Bolca pratiğini de yapmalısınız.
Şimdi kuralın üçüncü bölümü.
DİNLE: Casting esnasında bir çok ses duyacaksınız. Bir çoğunuz geri casting esnasında ipten ses duyamayacaktır. Fakat ileri casting de whoos şeklinde ses duymanız gerekir. Fly ipinin yarattığı ses aksiyonun doğru verildiğini ifade eder.
Bu KAMIŞ UCUNDA DÜZGÜN DURMAYI SAĞLADIĞINIZ ZAMAN ÇIKABİLECEK BİR SESTİR. ATIŞ BU DURUMDA DALGALI HALDE OLABİLMİŞTİR.
Ancak kısa bir şaklama büyük bir ihtimalle leaderinizin ucunda farkında olmadan bir düğüm attığınızı veya yeminizin bağlantı yerinden koptuğunu anlatır. Düğüm atılması aksiyon enerjisini kaybettiğiniz veya düzensiz aksiyon yarattığınız zamanlar, kopma fly ipinize gerekli aksiyonu veremediğiniz (ipler arası sürtünme yarattığınız) veya çok ani baskı yaptığınız (C veya J loop oluşmadığı, dalga yaratılamadığı) zamanlar yaşanır.
Bir çok fly öğreticisi atış için bu şekilde çalıştırılır. Egzersizi doğru yaptıktan sonra, aynısını yarım eforla yapmaya çalışın ki çok enerji harcamayın. Kamışı fazla sıkmayın. Onu elinizin devamı gibi hissetmeye, eliniz gibi kullanmaya çalışın.
Biz bu işi yaparken eğlenceli olmasını istiyoruz, yoksa bu işi aerobik değil. Kolay olduğunu söylemiyorum. Whoos sesini dinleme devam edin. Eğer duymuyorsanız iş kötü.
Denemeye devam edin.
Bu çok temel bir casting çalışmasıdır. Size başlangıç için yeter elbette.
Sonuçta atışınızı geliştirip, size balık yakalatmaya çalışıyoruz değil mi?
Her şey herkese uymaz. Bir keresinde arp çalan bir öðrencim golf eldivenleri kullanmış ve başarılı atışları bunlarla yapmıştı.
Temin ettiğiniz atış tekniği veren videoları izlerken önce sesi kapatın ve sadece tekniğe konsantre olun. Daha sonra bir kezde sesi açıp öyle izleyin.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
FLY BALIKÇILIĞI ATIŞ DEMEKTİR
To cast, or not to fish;
İŞTE BÜTÜN MESELE BU.
İyi atış yapamıyorsanız balık yakalayamazsınız.
Bazı av türlerinde avını yapacağınız balığa göre yöntem öğrenerek işe başlarsınız. Örneğin king salmon avı için iğneye mısır takarak çalışılır. Bu yöntem çok önemlidir. Çünki taktığınız mısırın yönü ve takılışı uygun olmazsa hiç vuruş alamazsınız. Diğer taraftaki adam tutuyor ve siz tutamıyorsanız bunun sebebini öğrenmeniz gerek değil mi?
Fly da başarı mısırda değil elbette, castinge (atışa) bağlıdır. Bu işi bilen biri olarak balığın nerde olduğunu bilmeyebilirsiniz. Ama iyi atıcıysanız tüm suya hakim olursunuz ve tarayabilirsiniz demektedir.
DÜŞÜNELİM: Balığın nerde olduğunu bilmiyoruz ve olması muhtemel yerlere de yemi doğal bir şekilde ulaştıramıyoruz.
SİZCE BALIK YAKALAYABİLİR MİYİZ? Öyleyse bu iş çözülmeli......
ÇÖZMEK GERÇEKTEN BASİT. TEMİZ HAVADA GÜNEŞLİ BİR GÜNDE İYİ ATIŞLAR YAPMAK KADAR BASİT.
Nasıl casting yapılacağını bilmeden avlağa gelenleri sıkça görürüz. Fly hem önlerinde hemde arkalarında suya çarpar. Kamışları havada yarım daire çizer, ip leader suyu şapırdatarak suya çarpar. Bu boşa zaman ve efor kaybından başka bir þey değildir. Bunu yapmadan önce balık gibi bir ödülü beklemek için, iyi egzersizler yapmalıyız. Yaratıcılığınızı kullanarak kolay yoldan atışlar yapabileceğinizi sanıyorsanız aldanırsınız.
Binlerce insan gibi bende balık tutmanın umut olduğuna inanıyorum.
BALIK TUTMAYI UMUYORUZ VE DOĞAYLA BÜTÜNLEŞMEYİ UMUYORUZ.
PEKİ NEDEN BU UMUTLARI KÖTÜ ATIŞLARLA ZİYAN EDİYORUZ?
Öğrendiklerimizi VİDEO İZLEYEREK TEKRAR EDİN. AYRINTILARI ARKADAŞLARINIZLA TARTIŞARAK TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİN. ATIŞLARINIZDA SİZİ İZLESİNLER. BELKİ ONLAR GERÇEK SORUN OLAN ŞEYİ SİZİ İZLEYEREK BELİRLEYEBİLECEKTİR.
VE ASLA UNUTMAYIN!!!
KAMIŞI DURDURUN, İPİ HAREKETLENDİRİN.
Başlangıç bölümünde "Unutmayın alabalık avlarken kamış kolunuzun doğal bir uzantısı gibi olmalıdır. Asıl casting işi iple yapılır." demiştik. İstediğiniz bölgeye yemi uygun bir şekilde indirmek için takımın tamamını kullanarak yeme aksiyon verirken elleriniz arasında bir görev dağılımı olması gerekir. Kamýışı tutan el kamışa hareket verir veya durdururken, diğer el ipi hareketlendirir, yol verir veya durdurur. İki elin uyumu ile istenen aksiyon elde edilebilir. Eller arasındaki uyumsuzluk, hem düzgün bir atışı, hem de tutulan balığın ele geçmesini elgelleyecektir.
Siz yine de bu işi gözünüzde fazla büyütmeyin.
SONUÇTA BEYİN CERRAHİ İLE DEĞİL, FLY BALIKÇILIĞI İLE İLGİLENİYORUZ DEĞİL Mİ?
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
NEREDE HATA YAPIYORUM?
Hava güzel, yer seçimini doğru yaptım. Zamanlamam da güzel.
FAKAT, HİÇ BALIK YAKALAYAMADIM.
Makaleleri okudunuz, nymph, steamer, dry ve wet fly öğrendiniz. Hava ve suyun durumuna baktınız. Bunlara göre yemlerin muhtemel hareketlerini de tahmin ettiniz ama tık yok.
Peki. Yanlış olan ne?
Muhtemelen bir çok şeyi doğru yaptınız. Ama unutmayın! Bu bir macera. Asla başı sonu belli olan bir yol değil. Fly tecrübesi edinmek, bir çok şeyi üst üste koyarak yapabileceğiniz bir şey. Bu gerçekleştiğinde, çoğu zaman oltanızın ucunda birde balık olur.
İŞTE BU SİZİN BALIĞINIZDIR.
Sizin emeğinizle yakalanmıştır.
İşte, size tecrübe birikiminizi artırabilecek bazı ufak tefek ayrıntılar.
Balığın nerelerde olabileceğini tahmin edebiliyormusunuz?
Bu noktalara suyun doğal akış ritmini bozmadan (balığı ürkütmeden) yeminizi ulaştırmayı başarıyormusunuz?
Balığı gerçekten gördüğünüze eminmisiniz?
Eğer güneş arkanızdaysa, siz balığı görmeden balık sizi çoktan görmüştür.
Gerçekten iyi fly uçurmaya elverişli olacak şekilde (balığı ürkütmeden) suya girdiniz mi?
Balığa ikram gerçekten çok önemli bir konudur.
Bu konudaki en iyi yayın GARY BORGERS- PRESENTATION adlı kitaptır.
Gerçek sinekler, suyun yüzeyinde asla sıradışı bir emare bırakmaz. Oysa kullandığınız dry fly, leader yada ipiniz suyun üzerinde oluşturdukları basınç nedeniyle doğal olmayan bir şeklide suda iz bırakabilir.
Bu izi bırakmaktan nasıl kurtulabiliriz?
GERÇEKTEN BUNU BECERMEK ÇOK KOLAY DEĞİL.
Konuyu balıklar flyı nasıl görür başlığı adı altında geniş biçimde inceledik. Gerekirse oraya gözatın. (Son bölüm)
Mending (onarma) adı verilen bir teknik nymph yada streamerle yapılır. Bunu yapmaktaki ana amac yemi belirli bir derinlikte bulundurmaktır. Nymph genelde ya dipte, yada dibe çok yakın bir yükseklikte bulunur. Yarım rol cast yapmak yeminizi daha da derine batıracaktır. İpe uyguladığınız mending yöntemiyle yeminizi su yüzüne tekrar çıkarmak mümkün olup bu yöntemle aynı alanda derinlik tarayarak av yapmanız mümkün olacaktır.
Dry fly için mending işlemini (suya serilmiş olan ekipmanı onarmayı) kamışın ucunu ve bileginizi kullanarak ipi ve leaderi flyın ötesine getirin. Eğer fly ipi ve lideri takip ediyorsa drag vardır.
DRAG Nedir?
Suyun akış gücünün fly ipinizi, leadrinizi ve tabii ki flyınızı (yeminizi) taraması, sürüklemesidir. Sürüklenme yüzeyi geniş olan fly ipi ve leaderde daha yoğun hissedilir ve flyınızı da istenmeyen bir şekilde sürüklemeye başlar. İp ve leader çok sürüklenir, fly geride kalır. Bir süre sonra da fly doğal yüzemez hale gelip, ip ve leader tarafından sürüklenir. Bu durumda ipinizi kamış yardımı ile ve bileğinizi kullanarak akıntının ters yönüne aşırmanız gerekecektir. Bu işlemi yaparken flyınızı çekip suya batırmamanız önemlidir.
İP KONTROLÜ DEDİĞİMİZ İŞ BUDUR.
Benim önerim balığa çıkmadan önce bunu denemeniz. Öğrenmek bir kaç dakikanızı alacaktır. Uzun ve uygun dragta (sürüklenmede) yeminiz balık tarafından daha kolay görünür hale gelecektir. Bir çok avcı farklı sebeplerden uzun kamış tercih eder. Bunun sebebi, ipi havada kolay kontrol ederek, yemi su üstünde tutabilmelerindendir.
FLYI DEVAMLI İZLEYEREK NE DURUMDA OLDUĞUNU GÖZETLEYİN.
Açık renk ya da parasüt kuru fly daha iyi görülebilir. Flyın nerde olduğunu görmeyi alışkanlık haline getirene kadar bunları kullanın.
Yeminizi görmenizin bir diğer önemli avantajı ise, balık yemi kaptığı an sizin devreye girerek, uygun bir şekilde tasmalamanızı sağlar.
Koyu yeşil yada kahverengi siperlikli bir şapka kullanın. Bu sudan gelen yansımaları (glare) önler. Polarize gözlüklerde su yüzeyinden gelecek yansımayı engellediği için balığın yerinin tespitinde önemli bir rol oynar. Diğer bir faydası ise derin görüş sağlaması nedeniyle, taşa takılmaları ya da çukura basmaları da önlemesidir.
Zaman seçimi çok, ama çok önemlidir. Sabahın erken saatleri ile, ikindi vakti ile, gün batýmýna yakın + - 2 saat en iyi zamanlardır. Gün ortası hiçte iyi bir seçim değildir. Balık tutmaya çalışacağınıza bir kenara uzanıp dinlenseniz iyi olur.
Flyı (yeminizi) ne kadar sıklıkta kontrol ediyorsunuz?
Eğer wet fly ile av yapıyorsanız (nymph, streamer yada wet fly) iğneniz kaya üstüne oturmuş olabilir. İlişken yada kayalık iğnenize zarar verir. Eğilir, bükülür, körleşir. Bu sebepten bir kaç saatte bir mutlaka iğne durumunu kontrol edin. Eğer bir sorun varsa değiştirin. Liderin yeme yakın yerden dolaşması da sizin için potansiyel bir sorundur.
Unutmayın İYİ SUNULMAYAN BİR YEM İŞ GÖRMEZ.
Bazen fly ağırlığını ve büyüklüğünü bulunduğunuz ortama göre ayarlamanız gerekir.
Sonuç olarak SABIRLI OLUN.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
FLY AVINDA NEZAKET KURALLARI
Avlağa ilk gelen kimse, avlanma hakkı da onundur.
Eğer avlakta bir kıyı avcısına (sazancı gibi) denk geldiyseniz, sessizce sudan çıkın.
Bir yerde balık yakalanırken oluşan gürültü nedeniyle balıklar yeme vurmaktan kaçınır. Tekrar ortalık sakinleşene kadar beklemeniz gerekir.
Aşağıda ya da yukarıda avlanan biri varsa suya ondan izin almadan girmeyin.
Aşağıda avlanan yukarıda avlanmak isteyene izin verir.
Arkadaşınız bile olsa izin almadan yanına gitmeyin. Yüksek sesle konuşmayın.
OLTASINDA BALIK OLANA DAİMA ÖNCELİK VERİN.
Kabul ederse yardımcı olun.
Suda bulunan birini önünden asla geçmeyin.
Arazi mülkiyet haklarına riayet edin.
DAİMA ÖZEL MÜLKLERİN KAPILARINI KULLANARAK GEÇİN.
Karadan, suya girmeden avlanıyorsanız (fly veya spin fark etmez) dere boyunu takip etmeyin. Yeminizi düşürmek için gözünüze kestirdiğiniz bölgeye giderken dere eksenine göre yarım daireler çizerek ilerleyin.
ARAZİYİ KİRLETMEYİN, EĞER GETİRDİYSENİZ, MUTLAKA GERİ GÖTÜRÜN VE DAİMA BULDUĞUNUZDAN DAHA TEMİZ BIRAKIN.
MÜMKÜN OLDUÐUNCA ARAZİDE DOĞAL OLMAYAN İZ BIRAKMAYIN.
SADECE GEREKTİĞİNDE SU ELDE ETMEK İÇİN KAZI YAPIN. YİYECEK ZİNCİRİNİ BOZARSINIZ.
MUTLAKA YASAL DÜZENLEMELERE UYUN. UYMAYANLARI UYARIN
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
BALIKLAR FLY I NASIL GÖRÜR?
BU SERİNİN ORİJİNALİ J. CASTWELL'E AİTTİR.
SPECIAL THANKS TO Mr.J.CASTWELL
Bu yazı hazırlanırken "balıkların flyı nasıl gördükleri" konusuna ışık tutmak amaçlanmıştır.
Yazı içeriğinde referans yayın olarak Vincent Marinaro'ya ait iki kitap, A Modern Dry-Fly Code, and, In The Ring Of The Rise verilmiştir.
Böcek örnekleri alınırken zorluklar yaşanmış, mevcut örnekler yaşam sürelerinin kısa olmaları nedeniyle güçlüklerle karşılaşılmıştır. Bu örneklerin alınmasında bazı türlerin sadece belli mevsimlerde yaşadığı göz önünde bulundurulduğunda ortaya çıkan, çalışmanın ne kadar emek ve zaman istediği daha kolay anlaşılacaktır.
NYMPH örnekleri alınırken suda küçük çaplı sondaj çalışmaları da yapılmıştır.
Su altındaki taşların altından böcek larvaları toplanmış ve hazırlanan küçük çaplı bir çalışma laboratuarında incelenip fotoğraflanmıştır. Aşağıda bu maksatla yapılan çalışmalar ile çalışma esnasında kullanılan yardımcı malzemelerin fotografları yer almaktadır.
Fly Fishing konusunda ciddi bir kaynak oluşturan bu yazının kısmi tercümesini yaparken çok etkilendim. Yaptığı çalışmalardan dolayı yazarın ve çalışma arkadaşlarının kendilerine minnetlerimi iletmek isterim.
Düzgün akıntılı sularda yada benzeri küçük şelale diplerinde deneme yapıldığında balıkların 45 dereceye yakın bir açı ile saldırarak yemi aldığını görürüz. Konu ile ilgili sayısız test, bu sonucu vermiştir. Ancak bu alanlar dışında gezinen balıkların saldırı yönü ve açısını tahmin edemeyiz. Bunlar yükselir ve yemi alırken tamamını görürüz.
Balıklar adeta hayatta kalma uzmanı gibidirler. iyi ayarlanmış dengeli bir enerji döngüsüne sahiptirler. Eksik beslenme ve enerji alımında öleceklerinden en ufak yiyecek kırıntısını bile değerlendirirler. Bu vasıfları metodik şekilde avlanmaları sonucunu getirir.
Balığın bu özelliğinden yararlanarak av yapmak bir metoddur.
HIZLI DÜŞÜNÜN.
DOĞRU AKSİYON YARATIN Kİ, BU AKSİYONUNUZ DOĞRU REAKSİYONU YARATSIN,
REAKSİYONU BEKLEYİN.
ASLA BİLİNÇSİZ BİRŞEY YAPMAYIN.
(Bekleme sırasında üzerinizde avlandığınız tabiatta yer almayan bir giysi rengi olmamalı, güneş ile yem arasında olmamalısınız. Üzerinizde karşıdan alacağınız güneş ışığını suya yansıtacak bir cisim (yansıtıcı) olmamalıdır. Suya gölge düşürmemelisiniz. Suda bulanıklık ve ses yaratmamalısınız. Beklemenin bu ön koşulları yerinde ise, fly ipinizi kontrol ederek beklemeniz gerekecek. İpin kontrolü, ister 8 sarımı yapılarak, ister ipi uygun akıntıya sağarak yapılmalı. Yem ile sizin elinizin arasındaki ipin kontrolü sağlanmalı. Bu işlem her an yeme saldırması beklenen alanın da kontrolünü sağlayacağından konsantre olunması, yemin ala tarafından alındığı an tasmalama yapılarak kontrolü ele alacağınız anlamını taşır. Unutmayalım!!! Fly ile alayı kandırmak, hatta yemi aldığını görmek onu ele geçirmek anlamını taşımaz.)
Bu noktada bahsi gecen balığın yükselmesi ve yemi alması konusuna odaklanacağız.
Işık suya girdiğinde belli bir açı ile kırılır. Bir bardağın içine koydugumuz cismin görüntüsünün farklılaştığını hepimiz çocukluğumuzdan beri biliyoruz. Bu cismin gerçek yerini tespit etmek çok güç değilmidir? Peki, biz bunu fly fishing de nasıl kullanacağız?
Aşağıdaki şekil yardımcımız olacak. Şekil incelendiğinde ışık kırılmalarından oluşan bir aynanın varlığını görüyoruz. Yani su yüzeyi ayna vazifesi görüyor.
Şöyleki; balık hafif bir akıntı ile akan suda aynı odak noktasına bakarak hem su dibindeki bir cismi, hemde su yüzeyinde olan bir cismi görebilir. Tabii ki gördüğü şeyin alanı hangi noktaya odaklama yaptığı ile ilgilidir.
Aslında evdeki bir ayna ile bunu denemek mümkün. Aynadan hem yerdeki, hem de tavandaki bir cismi görebildiğinizi, değişik odak noktaları deneyerek görebilirsiniz. Bunu yaparsanız elbette bu odaklamayı başarılı bir şekilde refleks haline de getirebilirsiniz.
Balıklar su yüzeyi dışındaki suyun üzerinde basınç oluşturan, etki yaratan ve yaratmayan cisimleri, gözlerine göre hangi açıdan olursa olsun görürler. Odaktan söz etmiştik, bu odak noktasını bir delik olarak tanımlayalım. Derindeyken bu bu delik büyük çaplı, yüzeye yaklaştığında noktasal denecek kadar küçülen sanal bir alandır.
İşte size en önemli ip ucu.. Şekilde su yüzeyini de 10 derecelik bir açı görüyoruz. Diğer ipucumuz da bu. Bahse konu açısal alan, balığın kör olduğu alandır. Bu alanın içindekileri göremez.
Diğer ip ucumuzda bu.
Bu iki görüş özelliği bizi ona daha yaklaştıracak iki ana faktör olacaktır.
Biz eğer odak alanında flyın nasıl göründüğünü izleyebilirsek, balığın yemi nasıl gördüğünüde anlamış olacağız.
A noktasındaki bir yem balık tarafından siluet seklinde görülürken L yani odak noktasındaki yem çok daha net görünecektir. Balıkların dünyası yemin izini sürmek ve bulmak açısından oldukça ilginçtir.
Bu meyanda her tür su derinliğinde kalan (yüzen askıda kalan yada dibe inen) her yemin nasıl göründüğü de araştırılması gereken bir konudur.
Balık yemi gördüğünde bunun nasıl olduğunu anlamaya çalışan bir varlıktır. Her derinlik için ayrı bir yem ve sunum gerekir.
Bir lokantada biftek ısmarladınız; az sonra garson size yemeği getirdi.
Tabağa baktığınızda bifteğin tabağın 15 cm. üzerinde havada durdugunu görürseniz ne düşünürsünüz?
İşte balıklarda aynen uygun servis edilmeyen yemlere bu gözle bakıyor ve yemiyorlar.
Aşağıdaki resimde deney yapılırken kullanılan uygun açılandırılmış cam kutuyu görüyoruz.
Bu resimde ise kabın eğik yüzeyinini balık görüş açısına göre eğim verilmiş yüzeyininin yaptığı açının ölcüsü çizimle anlatılmış.
Aşağıda yer alan birinci resimde, yine kanatçıklar yeterince uygun yapılmadığı ve kuyruk uzun bırakıldığı için kötü diyebileceğimiz bir fly ve alttan balık gözüyle görünüşü ele alınmıştır. Dikkat ederseniz, gerçekten kuyruk kısmındaki uzantılar su altında doğal olmayan bir görüntü veriyor. Kanatçıklar fly ı taşıyamadığı için iğne haddinden fazla aşağıda kalıyor.
Daha sonra doğru basınç uygulayabilecek bir fly ile ikinci resim çekilmiştir ve bu yem diğerine kıyasla daha doğal görünümlü olduğu için diğerine oranla biraz daha başarılı olabilecektir.
HATALI YEM
DENGELİ, DOĞRU YEM
Aşağıda görülen iki resimde hatalı iki örnek anlatılmıştır. Her iki yemin de fotoğrafı odak noktası olarak tanımlanan L noktasında alınmıştır. Yani balığın aşağıdan baktığında en net göreceğini farz ve kabul ettiğimiz nokta...
Her iki resimin de dikkatle incelediğimizde hataları görüyoruz.
-0-
1. Resim
2. Resim
3. Resim
Birinci resimde (üstteki):
İğne çok belirgin. ROYAL COACHMAN FLY olan bu yüzen fly da yemin yüzeye düzgün oturmadığı aşikar.
Yemin yüzeyde oluşturduğu basınç eşit olmadığı için, bazı kısımları suyun içinde ve doğal olarak balığın itibar etmeyeceği bir halde.
İkinci resimde:
İğne yine çok belirgin, basınç uygun değil, balık yine tereddüt edecektir.
Oysaki biz bu iki yemi yukarıdan bakıp üçüncü resimdeki gibi görüyoruz.
Ve neden balık vurmuyor diye kara kara düşünüyoruz.
Bunlar tamam. Ancak canlı bir fly su altından nasıl görünür?
Doğal görüntü nedir?
Bu işte çalışılmış canlı yemin havada ve su üstünde L odak noktasında görünüşleri dia olarak bizlere sunulmuş. Bu arada son resim için yazar birde espri yapmış. Fotorafı çekilirken arkasını dönmemesi gerektiğini öğretemedim diyor.
X noktasından
L odak noktasından
İkinci resim odaktan uzakken X noktasından, üçüncü resim L odak noktasından alınmış.
Kaynak: Don Mac PERSON
Çeviri: İlhami TOKER
TİPİK FLY ÇEŞİTLERİ
Kaynak: Birol BABADAĞLI
FLY BAĞLAMA MALZEMELERİ
Kaynak: Birol BABADAĞLI
|
|