|
 |
KEYİFLİ BİR AV RAPORU |
Avın yapıldığı şehir : Anadalu'da bit yer.
Hava ve suyun durumu : Gayet güzel bir hava
Avda kalınan süre : 03 Kasım 2009
Kullanılan ekipman : Boilieli sazan takımları
Yakalanan avın tür ve boyutları: En büyükleri 4,6 Kg. 5,1 Kg., 7,2 Kg ve 9,90 Kg olmak üzere toplan 9 adet sazan. Tüm büyük balıklar suyuna iade edildi. |
|
YAPILAN AVIN HİKAYESİ:
Bu sene hem benim iş yoğunluğu hem de sakatlıklar sebebiyle Carptrio olarak istediğimiz gibi bir av yapamamıştık. Oysaki geçen sene hem Carptrio olarak hem de yanımızda eşlerimiz olduğu halde çok güzel avlar yapmıştık.
Gerek eşlerin ne zaman balığa gideceğiz baskısı gerekse bizim balık avına susamış olmamız sebebiyle hafta içinde işlerimizi ayarlayıp bol trofeli bir av yapma arayışına girdik. Daha önceki avlaklarımıza bu sene gerek bizim ekibin yapmış olduğu bir iki deneme gerekse diğer arkadaşların avları artık bildik avlağın tatmin edici olmaktan uzak olduğunu düşündürüyordu.
Ne yapalım acaba sorumuz, kadim bir dostumuzun kendi bildiği (zannederim başka bilen de yok J ) bir avlağı bizimle paylaşması bizim de bu sene boyunca kendi yaptığımız boililerle yemlememiz ve nihayet orayı denemeye karar vermemizle cevabını da bulmuş oldu. İyi ki de öyle oldu.
Perşembe akşamından tüm hazırlıklarımızı yaparak öncelikle Kerem ve ben avlağa doğru hareket ettik. Sabah ezanı ile birlikte avlağa varmış ve önerilen yere konuşlanarak kampımızı kurmuştuk. Hava biraz serindi ama avlanmaya engel olabilecek gibi değildi.
Oltalar atılmadan önce markerlar gönderildi, yemleme çalışmaları tamamlanırken oltalar da suyla buluşturulmaya başlandı. Artık her şey tamamdı. Sandalyelerimize oturmuş çalacak alarmları, boşalacak kontra seslerini beklemeye başlamıştık. Heyecan içerisindeydik. Acaba burada trofeler var mıydı? Aslında balık tutamasaydık bile bu trofe heyecanının her şeye rağmen bir tatmin duygusu oluşturduğunun fakına vardım.
Saatler ilerledi ancak en ufak bir ses yoktu. Hâlbuki sessizlik vardı, bizi rahatsız edecek çevrede başka kimse de yoktu, yemlemeyi güzel yapmış, takımları, olta ucu yemlerini özenle seçmiştik. Öğleden sonra ekibin kalanı
da bize katıldı. Tuncay, Nermin ve gözlerinde arabadan inerken aynı soruyu okuduk.
Var mı bir şey? Maalesef yoktu. :-))
Eh madem balık yoktu, biz de şöyle güzel bir hafta sonu kamp keyfi yapalım dedik. Akşam yemeğinde yiyeceğimiz güvecin malzemesini Tuncay özenle hazırladı. Havanın biraz rüzgarlı olması sebebiyle etraftaki yeşilliğe zarar
vermemek için azami çaba gösterdik ama en nihayetinde yaklaşık 2 saatlik bir pişirme süresinin ardından, parmaklarımıza dikkat ederek mükellef bir akşam yemeği yedik. Çay, kahve, ateş başı sohbeti derken alarm sesinin olmaması dışında keyfimiz yerindeydi. Özlemişiz soğuğun yüzümüzü yalamasını, hafif çiseleyen yağmurun acaba artar mı ki endişesini.
Artık saatler gece yarısını göstermeye başladığında hedeflenen ses gecenin sessizliğinde yankılandı. İlk şaşkınlıkla önce birbirimize baktık.
Belki de artık ümidi kesmeye başlamıştık. Bizim kısa süren şaşkınlığımız süresince balıkta bir yandan kalamadan sürekli misina alıyordu. Yanlış hatırlamıyorsam ilk tasmayı Kerem attı. Hemen yüzüne bir gülümseme yayıldı " abi iyi balık " Bazen Kerem'in bazen de balığın öne geçmesiyle mücadele yaklaşık 15 dakika kadar sürdü. Balık sonunda kepçedeydi.
Kerem yanılmamıştı güzel balıktı. 4.6 kg geldi.
Hepimiz rahatlamıştık. Demek ki burada balık vardı. Keyifli bir hafta sonu kampının yanında heyecanlı balık bekleyişimiz yeniden canlanmıştı.
Sonraki birkaç saatte alarm sesi duymayınca Tuncay, ben ve Kerem dışarıda ateş başında hanımlar da çadırda istirahata çekildiler. Sabaha karşı Nermin'in sesiyle gözlerimi araladım. " Bahadır galiba alarm çalıyor" Aslında
sandalye üstünde tilki uykusundayımdır. En ufak sese tepki veririm ama ben alarm sesi duymamıştım. Kulak kabartınca aralıklarla çok hafif bir alarm biplemesi duydum. Kendi kendime bunun pilini niye gündüzden değiştirmemişler diye söylenerek kalktım. Misina gevşemişti. Boşluğunu aldım. Diğerlerini de kontrol edeyim diyerek arkamı dönüp yürümeye başladım ki alarm bu sefer çalmaya ve misina boşalmaya başladı. Demek ki yemi alan balık bir süre alarmı çaldırmış ve sonra kıyıya gelmişti. Hemen tasmaladım.
Ateş başındaki arkadaşlara seslendim. Gene yaklaşık 15-20 dakikalık bir mücadele sonucu harika bir pullu kepçedeydi. Bu da 5.1 kg gelmişti.
Günün ışımaya başlaması ile birlikte kahvaltı hazırlıklarına başladık.
Mükellef bir kahvaltı yapacaktık. Tam bu arada alarm ötmeye, balık ta deli gibi kalama almaya başladı. Tuncay koşarak tasmaladı. Ancak bir problem vardı balığın kafasını çevirememişti. Hepimiz de heyecan had safhaya çıktı.
Bu seferki gerçekten büyüktü. 20-25 dakikalık bir mücadele sonucunda Kerem balığı kepçelemeyi başardı ( gerçi kepçeye gireceğine inanmıyordu ama neyse).
Gerçekten çok güzel bir aynalıydı. 9.90 Kg.
Oltayı yemle yeniden suya gönder, kahvaltı masasına yönel derken daha oturmadan, bir önceki hadise tekrarlandı. Biz oltalarla olan kısa mesafeyi alana kadar balık gene çok fazla misina almıştı. Gene aynı mücadeleyi yaşadık.
7.2 kg lık bir aynalıydı.
Güzel bir kahvaltının arkasından alarmlar susmak bilmedi. Neredeyse 30 dakikada bir balık çektik. Toplamda 9 balık oldu. Yaklaşık 5 kg lıkların dışında iki tanesi daha 7 kg a yakın diğerleri 3 kg a yakın balıklardı. Tüm büyük balıklar geldikleri yere iade edilmişlerdir. Umut ediyoruz ki saldığımız büyük balıkları her seferinde daha da büyümüş olarak tutacağız. Sadece en küçük iki tanesi alıkonulmuştur.
Çok ama çok keyifli bir hafta sonu geçirdik. Tebessümü halen dudaklarımızdan gitmedi. Ailecek çok keyifli bol balıklı ve trofeli bir hafta sonu geçirmiştik. Haliyle yazacak çok şey var tabi. Ama sanırım bu kadarı nekadar
keyifli olduğumuzu anlatmaya yetecektir. Allah herkese gönlündeki böyle avları nasip etsin.
Not:
Dostumuza verdiğimiz söz gereği avlağa ait imajları yayınlamıyoruz. Ancak balık fotoğraflarını aşağıdaki şekilde verebiliyoruz.
Dr. Bahadır M. Can 03 Kasım 2009
|
 |
|
|
|
 |
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
yazının devamını oku » |
 |
|