|
 |
ALABALIK SEZON AÇILIŞI - NİSAN 2008 |
Avın yapıldığı şehir : Batı Karadenizde iki Mozaik dere
Hava ve suyun durumu : Kapalı,hafif yağmurlu
Avda kalınan süre : 6 Nisan 2008 10 saat
Kullanılan ekipman : İki parçalı karbon kamışlar, çeşitli renkte meppsler, berkley sahte yemler
Yakalanan avın tür ve boyutları: 15-18 cm Kırmızı benekler (dereye iade) Dört adet gökkuşağı. İkisi azman,iki tanesi 20-25 cm |
|
YAPILAN AVIN HİKAYESİ :
Sezonun ilk günü hafta içine denk gelince açılış Nisan’ın 6 sına kalmıştı. Sabırsızlıkla geçen Mart ayından sonra bu 5 günlük mecburi bekleme epey zor geçti.
Her gece rüyalarıma giren Alalar beni o muhteşem doğanın kucağına çağırıyordu adeta. Mart ayında zaten yapmış olduğum hazırlıklar bu beş gün içerisinde tekrar tekrar kontrol edildi.Açılışı beraber yapacağımız Kenan ve Ergün abi ile gidilecek yerin kararı ve son detaylar netleştirildi.
Geçmek bilmeyen beş gün sonunda Cumartesi günü geldi çattı. Hazırlıklar çok önceden bitmiş olmasına rağmen “Acaba şunu koydum mu? Eksik bir şey var mı?” diyerek çantayı defalarda aç-kapa yaptım.
Her av öncesi “bu sefer her şeyi erkenden bitirip erkenden uyuyacağım” dememe rağmen bu güne kadar hiç bunu gerçekleştirememiştim. Bu seferde tarih tekerrür edecek gibi görünüyordu. Akşam üzeri başlayan yağmur “acaba açılış bir sonraki haftaya mı sarkacak?” sorusunu aklıma getirmişti.
Kenan ve Ergün abi ile de yağmur konusunda kararsız kalmıştık.Ancak son karar gitmek yönünde olmuştu. Gecenin ilerleyen saatlerinde cama vuran yağmur damlalarının beni endişelendiren sesi arasında uykuya daldım. İki saati bulmayan uykudan uyandıran Ergün abinin telefonu oldu ”Aşağıya in 10 dakikaya buradayız”. Hemen bütün malzeme ve çantayı kaptığım gibi aşağıda aldım soluğu.Yağmur halen ısrarlı bir şekilde yağıyordu. Derken Fishlander sokağın başında göründü.Araçtaki yerimi almamla açılışa doğru yolculuk başlamış oldu.
Yol boyunca yağan kuvvetli sayılabilecek yağmur, İçanadolu sınırındaki dağın diğer yüzünde yerini çisenti şeklindeki yağışa bıraktı.Yağmurun avlak civarında hafif şekilde yağıyor olması bir anda yüzleri güldürdü. Ormandaki ağaçların yağmurla yıkanan görüntüsü muhteşemdi.
Fishlander’ı orman içerisinde uygun bir yere park eder etmez fotoğraf makinesi ile manzarayı ölümsüzleştirmek için çoktan aşağıya atlamıştım.
Fotoğraf faslını fazla uzatmadan oltayı hazırlayıp dereye indim. Nisan başı olmasına rağmen dere olta atmaya müsaitti. Balıklar meppse pek ilgi göstermediler. Bütün ısrarlarıma rağmen mepps iş yapmayınca Berkley marka sahte kurtçukları denemeye karar verdim. Dakika bir gol bir. Bir karış civarı bir kırmızı benek oltanın ucunda. Hemen kendisine zarar vermeden oltadan çıkartarak vedalaştık.
İki tane daha bir karışlık kırmızı benekler takıldı oltaya. Onları da dereye geri uğurladıktan sonra ince ince çiseleyen yağmurdan kaçıp Fishlander’da bir çay molası verdik. Kenan ve Ergün abininde birkaç tane karışlık kırmızı beneği geri saldığını öğrenince, büyük balık hevesimizi dağın arkasındaki başka bir dereye saklayarak yola koyulduk. Fishlander’ın sayesinde yağmur çamur demeden diğer dereye ulaştık.
Burada suyun debisi biraz daha fazlaydı. Hemen avlanmaya başladık. Hızlı akan derede meppsi balıklara gösterebilme telaşı ile geçen saatlarin ardından meppsimi takip eden bir balığı fark etmem beni daha da heyecanlandırdı.Bir kaç dakikadan fazla süren ısrarlı atışlarımın sonunda gökkuşağı meppsi kapmıştı.
Günün ilk alıkoyma işlemini gerçekleştirdikten sonra avlanmaya devam ettim.Bir iki sonuç getirmeyen vuruş dışında başka bir balık alamadım.
Yağmur ise yağmaya devam ediyordu.Daha sonra ekip ile buluşup yemek ve çay molası verdik.Akşam olmak üzereydi. Ergün abinin mis gibi dere suyu ile hazırladığı sıcacık çaylar bizi kendimize getirdikten sonra, bir sorti daha yapmaya karar verdik ve soluğu derede aldık. Bütün ısrarlarıma rağmen bir türlü vuruş alamıyordum.Tam o sırada o ana kadar çiseleyerek yağan yağmur birdenbire gökgürültülü sağanağa dönüştü.Şimşekler çakmaya, yıldırımlar düşmeye başladı. Bende bunun üzerine elimdeki potansiyel paratoner ile daha fazla vakit kaybetmeden 60-70 m uzaktaki Fishlander’a yöneldim. Ergün abi arabanın başında Kenan ile beni bekliyordu. Kenan’ı görmedin mi diye sorarken Kenan elindeki Gökkuşağı azmanları ile çıkageldi. Tam şimşekler çakmaya başladığında aynı aynı havuzdan peşpeşe iki atışla çekmişti bu gökkuşaklarını.
Avın son anlarında şansı yaver gitmiş ve açılışın trofelerini çantaya atmayı başarmıştı.
Güzel bir günün sonunda çoktan bir sonraki avın planlamasına başlamış şekilde dönüş yolunu tutmuştuk.
Erdinç ÖZKEN (6 Nisan 2008)
|
 |
|
|
|
 |
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
yazının devamını oku » |
 |
|