| |
 |
| AKÇAY'DA ADRENALİN |
Avın yapıldığı şehir : Balıkesir - AKÇAY
Hava ve suyun durumu : Hava açık, rüzgarlı. Su hafif çalkantılı, berrak
Avda kalınan süre : 4 Saat
Kullanılan ekipman : 0.25 misina, 2 numara igne, Sardalya
Yakalanan avın tür ve boyutları: 1 Adet levrek (1 kg civari) |
|
YAPILAN AVIN HİKAYESİ:
Normalde tatil yapmayı düşünmüyordum ancak biraz mecburiyet biraz da dinlenme amacıyla 1 haftalığına Akçay tarafına gitmeye karar verdim. Akçay yaklaşık 14 15 senedir gittiğim ve çok sevdiğim bir tatil kasabası, kendime ait tüm balık avı rekorlarını orada kırdım diyebilirim. Denizi de çok bereketli ve Ege'ye ait her tür balık Akçay ve çevresinde bulunmakta. Özellikle hedef balığım Levrek.
Bu seneki tatilim 1 hafta süreceğinden yanıma ne kepçe ne de olta hiçbirşey almamıştım.
Planım klasik levrek avlanma yöntemimi bu sene 1 - 2 gece olsun deneyebilmekti, balık çıkıp çıkmaması da çok önemli değildi aslında.
Amaç sakin bir havada çok anısı olan mekanımda sabahlamak ve biraz huzur bulmaktı.
Çarşamba günü zor da olsa bulduğum yarım kilo sardalyayı pullarını temizledikten sonra güzelce gazete kağıdına tuzladım. Buzdolabında müsait yerine yerleştirip ertesi geceyi iple çekmeye başladım.
Ertesi gün saat 2 civarı evde hazırlıklarıma başladım, 0.25 misina, iğnelerim, 2 kasnak.. Hepsi bu kadardı, sardalyalarımı ve bıçağımı da alarak istikamet AKÇAY iskelesi...
İskeleye vardığımda saat sabaha karşı 3 civarıydı, her zamanki yerime oturdum ve rüzgarı da arkama alarak önce ortamı biraz yemledim. Sonrasında oltamı suya attım ve huzurlu dakilar başladı benim için Rüzgar neredeyse üşütecek kadar sert esiyordu, gündüzün sıcağından eser yoktu.
Kısaca kullandığım takımı anlatayım, takım sadece misina ve kancadan oluşuyor. Kancama parça sardalya takıp misinayı atabildiğim kadar uzağa atıyorum, tek önemli nokta oltayı nereye attıysanız orada kalmalı ve hiçbir şekilde hareket etmemeli, levrek ürkektir, anlar...
Aslında levrek zamanı henüz gelmemişti orası için, ama benim bir daha gelme şansım yoktu, zamanım yoktu. Zaten sabah ezanına kadar oltama birkaç ufak isparozdan başka hiçbirşey takılmadı. Onlarda o iğneye nasıl takılmayı becerdi anlamadım ya neyse...
Sabaha karşı 2. oltamı da attım aynı yöntemle (Balık varken asla 2. olta atmam ama balık olmadığı için ya kısmet diyip yanına atıp iskele babasına bağlamıştım).
Bir balıkçı arkadaş geldi yanımdan geçerken selamını vererek. Biraz sıkılmıştım laflamak için yanına gittim. Zarganaya hazırlanıyordu (Akçayda bol zargana çıkar).. Kendisi ile laflarken bir ara gözüm 10 metre gerideki kasnaklarıma ilişti..
Birtanesi direğe bağlı olmasına rağmen yerinden fırlarcasına denize uçtu. Hemen koşarak misinayı aldım ve ucundaki balığı tasmaladım ..
Ancak bu balığı bu misina ile çekmeme imkan yoktu, yanımda kepçe de yok. Ne yapacağımı düşünürken, balık 2 3 kafa darbesiyle bizim misinayı koparıp gitti. Güzel bir balıktı göremedim, ama levrek olduğuna eminim diyebilirim..
Biraz moral bozuldu tabi, neyse sağlık olsun diyerek oltayı çekip iğne ve yem takacaktım ki, aman Allah'ım , yandaki oltada aniden gerildi.. Onu da tasmaladım ve çekmeye başladım. Makinaya çok mu alışmışız ne, elle olta çekerken balık daha bir tatlı geldi bu sefer bana İskelede yanıma kadar getirdim ve gördüm balığı, bir yılan balığı, yaklaşık 1- 1.5 metre boyunda, irilerden..
Maalesef acemiliğim yüzünden bu da kaçtı. 0.25 misina kullanmayayım diyorum , ama bu sistemde ne kadar ince misina o kadar çok vuruş ... Akçay'a bir dahaki gidişimde ip misinalarımı deneyeceğim kısmetse.
Neyse, bu da kaçtı, elimde 2 tane iğnesiz olta ile kaldım, balıklar çılgın gibi, ne oldu bunlar nerden geldi diye düşünüyorum..
Neyse birini bağladım, yemini taktım salladım, diğerine hemen yöneldim ki, yeni attığım olta birden gerildi.
Misinaya güvenmediğimden, içimden inşallah bu balık ufaktır yeteri kadar yaraladık, bunu bari alayım livara diye düşünüyorum..
İlk tasmalamamda balığın diğerlerine göre benim
limitlerimde olduğunu anladım. Yormaya da gerek yoktu hayvanı, güzelce çekerken birde bana doğru yüzmesi çok hoşuma gitti ne yalan söyleyim.
Veeee işte aşağıda gördüğünüz Levrek efendiyi sabah ezanından 5 dakika sonrasında yakalamış oldum...
Bu balıktan sonra 1 levrek 1 yılan daha kaçırmamı takiben gün ışıdı ve balıklar gibi bende evin yolunu tuttum..
Akçay yine bereketini gösterdi. (İlk gittiğimde bana küçümseyerek bakıp öyle levrek yakalanmaz diyen ismini hatırlamadığım gezi teknesinin ismini hatırlamadığım miçosuna kapak oldu ona daha çok sevindim)
Hepinize rastgelsin.
Dinçer IŞIK (Ağustos 2008)
|
|
|
|
|
|
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
| yazının devamını oku » |
|
|
