| |
 |
| 30 AĞUSTOSTA ZAFER |
Avın yapıldığı şehir : Altınkaya Barajı
Hava ve suyun durumu : Rüzgarlı
Avda kalınan süre : 2.5 gün
Kullanılan ekipman : Mısır ile yemlenmiş tek iğneli oltalar
Yakalanan avın tür ve boyutları: Sayısız 2 kg.1 adet 7.5. kg.2 adet 6 kg. ve 1 adet 11.5 kg sazan |
|
Selam;
Bu macerayı sevgili Onur Akçay kardeşime ithaf ediyorum.
Oh be! Sonunda Derneğimiz vasıtası ile Türkiye amatörlerinden bir misilleme gitmiş oldu balık yuvası Ural sularına :)
28 Ağustos günü Hamsi Abdullah kardeşimle birlikte 2 kişi olarak zor bir işe soyunduk ve Altınkaya'da daha önce gitmediğimiz, görmediğimiz ve bilmediğimiz yerleri keşfetmek üzere yola çıktık.
Baraja öğleden sonra vardığımız için sert doğu rüzgarına karşı malzeme dolu botla keşfe başladık. Yolda ıslanmaya başlayınca sakin bir koya yanaşıp üzerimizi değiştirdik ve yağmurlukları giydik. İkindi ardından tekrar azgın baraj dalgalarına vurduk. Toplamda 2 saatlik bir bot macerası ardından nefis bir yarımada keşfettik. Sağı solu ağaç kökleri ile dolu, ancak arada ufak bir temiz alanın olduğunu tespit ettiğimiz, ayrıca güzel bir kamp düzlüğüne sahip olan bir bölgede kıyıladık.
Doğrusu ilk günümüzün akşamı eşyaları kurutmakla geçti.. Aslında Samsun'un hiç sevmediğimiz gündoğusu rüzgarı bizi ıslattığı gibi eşyalarımızı çabucak kurutmamızı da sağladı.
Yerleşip kuruyunca bir aksam kahvaltısı yapıp, oltalara fosfor takıp, suya gönderdik.
Gece mantarlardaki balık vuruşuna benzer hafif kıpırdanmalara pek bir anlam veremedik, ancak çay ve kuruyemiş eşliğinde mantar hareketlerini izlemek, ara ara heyecanlanıp olta başına koşmalar, amatör balık avı tutkumuzun evde oturup televizyon seyretmekten çok daha güzel olduğunu bize bir daha hatırlattı ve bol bol şükrettik.
Daha sonra çadıra çekilip tatlı serinliğin içinde uyku tulumlarına girdik. Sabah erken yoğun balık atlamaları sesi ile uyandığımızda henüz telefonlarımızın alarmları çalmamıştı. Oltaları yemleyip suya gönderdik. Alelacele kahvaltı yaparken farkettiğimiz iki vuruşta balıkları tasmalayamadık. Ancak Abdullah oltasının başındayken olan 3. vuruşla birlikte 15 dakikalık uzun bir mücadele başladi. Makara debriyajlarını kullanmamız durumunda balığın ilişkenlere saracağını bildiğimizden tam Abdullah'ın enerjisi tükenirken balığı kepçeledik.
Sevgili Mehmet Algur'un hediyesi rapala marka tartı 7500 gramı gösteriyordu.
Aynı günü sayısız 2 kg. civarı balıkla geçirirken arada tasmalayıp ilişkenlerde kaybettiğimiz balıkları maalesef sayamadık. 5 kg. üzeri balıkları çıkarmanın çok zor, hatta imkansız olduğu bir noktayı keşfettiğimizi de sonraki akşam anlamıştık. Ancak balığın çok seri şekilde vuruş yapıyor olmasının cazibesi ile ertesi günü de orada geçirmeye karar verdik.
30 Ağustos tam bir zafer bayramı oldu.
30 dakika mücadele ettiğimiz 1 adet 11.5 kg, 2 adet 6 kg. balığı kepçeledik, ancak çok daha fazlasını ilişkenlerde bıraktık.
Tartımlar hep Rapala marka tartımızla yapıldı. İnanın bu 11.5 kg. lık balğaa insanın gücü yetmiyor. Bu bölgede bir önceki günkü tecrübemiz gereği debriyaj kullanma şansımız olmadığı için takımlarımızda 0.43 Siglon, uçta ise 0,37 siglon kullanıp, vanadyum iğne ile avlanmak zorunda kaldik.. Zira norvec malı bildiğiniz kahverengi iğneleri demirciye götürseniz bile balığın düzelttiği kadar iyi düzeltemez.
Tamamen kol guücü ile direnince bilekleriniz parmaklarınız, velhasıl omuz dahil tüm kol sisteminiz ağrıyor. Mücadele sırasında 3-4 kere yaptığı büyük hamlelerde balığın gücüne direnemedim ve kamışla birlikte suya eğdi beni. Misina nasıl kopmadı bilmiyorum, ancak herhalde sürekli güç tüketmekten benim enerjim azalmış olmalı.
Sazanda rekorum 16 kg. Ama o aynalı idi ve maalesef 15 sene önce cahliliye zamanımda havyarlı bir balıktı, tam gücünde değildi. Altınkaya'daki sazanların 5 kg. lığı kadar bile gücü yoktu.
Düşünün bu dev balığın yaptığı direnci.
Her arkadaşımızınn böyle bir av yapabilmesini dilerim.
Yaklaşan mübarek ramazan öncesi keyifli bir av yaptık. Bugün (31.08.2008 Pazar) dönecektik ama hem tadında bırakmak, hem de pazartesiye daha güçlü olabilmek için Cumartesi akşamı ayrıldık. 6 kg. lık 2 parça dahil olmak üzere 6 kg.dan küçük balıklar suya döndü. Bunu kurallar gereği olduğu gibi, aklımızda böyle söylediği için yaptık.
Sadece yaralı bir 2.5 kg. (livarda büyüklerle olunca hırpalanmış, bir daha bu hatayı yapmayacağız), 7.5 kg. ve 11.5 kg. balıkları aldık.
Tam triathlon tipi bir macera yasamış olduk.
Uzun bir yol, 2 saat fırtına altında bot yolculuğu ve bildiğiniz kamp mesaisi.
Ancak kafamızda hiçbir şekilde stres yapacak konu kalmadı. Keyifli 2 gün geçirdik.
Darısı başınıza...
Mehmet AKYÜREK (01.09.2008)
|
|
|
|
|
|
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
| yazının devamını oku » |
|
|
