| |
 |
| NEREDE KALMIŞTIK? |
Avın yapıldığı şehir : Bir Dere
Hava ve suyun durumu :
Avda kalınan süre : Yaklaşık 7 saat
Kullanılan ekipman : 5 mt kargı, tavuk ciğeri
Yakalanan avın tür ve boyutları: 15 adet alıkonulan limit üstü kefal, sayısını unuttuğum limit altı iade. |
|
YAPILAN AVIN HİKAYESİ :
Cumartesi günü Sayın Güven'in telefon edip yarın ne yapıyorsun demesiyle başladı hikaye. Aslınnda benim balığa gitmeye pek niyetim yoktu. Çünkü yaklaşık 1-1,5 aydır iş yoğunluğu sebebiyle hafta sonları da çalışmak zorunda kalmıştım. Bu haftayı da dinlenerek geçirmek istiyordum. Ama her şey bazen istenildiği gibi gitmiyor. Neyse Ercan abi aradı, yarın gidelim, gideceğimiz yer pek fazla uzak olmadığı için öğlen döneriz, sende dinlenirsin deyince bende tamam dedim. Planlar yapıldı ve sabah Sayın Güven'i almak için saat 4.30 gibi evden çıktım. Onu almam ve yola çıktığımızda saat 5'i geçiyordu. Güzel bir yolculuğun ardından otobandaki dinlenme tesislerinde Sayın Güven'in hazırlamış olduğu tostlarımızı, dinlenme salonundaki duble çaylarla birleştirince kendimize geldik. Oradayken hava aydınlanmaya başlamıştı bile. Karnımızı doyurup yola devam ettik.
Avlağa geldiğimizde her zaman gittiğimiz yerin aksi istikametine yöneldik. Sayın Güven'in daha önce test etmiş olduğu bir avlaktı bu gittiğimiz. Ama suyun debisi biraz fazla olunca orada fazla duramadık. Şamandralı oltalamırımız orada pek iş yapmadı.
Oradan tekrar bizi her daim dolu gönderen avlağa doğru yola çıktık. 10-15 dakikalık bir yolculuğun ardında arabayı park ettik. Kimselerin olmaması güzeldi. Sadece Sayın Güven ve ben vardık. Hemen hazırlıklar yapıldı, oltalar açıldı, bağlandı, üst-baş değiştirildi ve ava başlandı. Park ettiğimiz arabanın hemen altındaki havuzlarda bir kaç kez atış yaptıktan sonra ben, her zaman olduğu gibi ekip partnerlerime balık olan havuzlar bulmak üzere oradan ayrıldım. Güzel bi yer buldum, karşıya geçtim ve kayanın dibinden oltamı atmaya başladım. Atar atmaz zaten vuruşları almaya başladım. Baktım Sayın Güven'de bana doğru geliyor tam o sırada ilk balığımı aldım. 25-30 cm civarında güzel bir kefal. Onu kenara bıraktıktan sonra vakit kaybetmeden devam ettim. Sayın Güven'e de buraya gelmesi için işaret ettim. O da yanıma geldi, ben sol tarafta o sağ tarafta avlanmaya başladık. Ben birtane daha tutunca Sayın Güven biraz sinirli bir şekilde "Yine balığın gldi bakıyorum" deyince bende gayet sakin "abi o zaman gel yer değiştirelim, sen buradan at, ben senin attığın yerdan atayım" dedim. Yer değiştirdik ama Sayın Güven orayı da kurutmasını bildi ve balık alamadık. Tekrar yer değiştirdik. İlerideki havuzun etrafına yerleştik. İkimizde oltalarımızı salladık. Ben ilk atışımda bir tane daha aldım, ve 1-2 atış sonra bir tane daha. Sayın Güven hala atıp atıp çekiyor, şamandrası batıyor (o da balıktan mı batıyor, yoksa dibe mi değiyor bilmiyorum ya neyse) "yine kaçırdım" diye bana sesleniyordu. Abi istersen gel yine yer değiştirelim diye takılınca sinirlendi, üstüne bir de "abi kıtka benim burada dursun, sana zaten lazım olmuyor deyince" sinirinden gülmeye başladı. Tam o sırada bir tane güzel kefalı yakalamayı başardı. Ben biraz daha yan tarafa kaydım ve sögüt acının altındaki havuzda avlanırken oltamı taktım ve yaklaşık yarım saat onu çözmek için uğraştım. Bu arada yer değiştiren Sayın Güven bana inat, balığın yerini bulmuş, 6-7 tane limit üstü kefalı otların üzerine sermiş beni bekliyor. Şakalaştık sonra biraz daha ilerledik. Beraber birkaç havuzda limit altı ve üst bir kaç tane daha tuttuktan sonra Efolarında orada olduğunu haber alınca dönüşe başladık. Tam o sırada sayın Güven günün rekorunu kırdı ve yaklaşık 30-35 cmlik kefali kenara almayı başardı. Tabii bana takılmadan da edemedi. Ama bilmiyordu ki benim onu kızdırmamın ya da takılmamın sebebinin onu hırslandırmak, balık tutmak adına şevklendirmek olduğunu ya neyse.
Döndüğümüzde Efo ile karşılaştık, biraz sonbet muhabbetden sonra (biraz dediğimde yaklaşık 2 saat) geri dönüş yolumuza başladık. Ha unutmadan orada sohbet ederken Sayın Güven hızını alamadı, küçük bir alanda küçük bir su birikintisine olla attı ve oradan da kefali yakalamayı başardı. Tekrar bizim yanımıza yem almak için gelmeye başlayınca ben koşarak onun attığı yere olta atmaya başladım. Tabi bu yine sinirlendi, elindeki kargıyla kafama filan vurmaya başladı. Ben de orada bir tane limit üstü aldım ve avımızı noktaladık. Güzel bir gündü teşekkürler. Diğer ekiple karşılaşmak da güzeldi.
Herkese RASTGELSİN.
AVA AİT İMAJLAR : Ava ait imaj var, var da. Sabahleyin yanıma almış olduğum fotoğraf makinesinin hafıza kartını kaybettim. Bulursam yüklerim, bulamazsam da raporla iadere edeceğiz artık.
Gürsel AVCI (10.12.2007)
|
|
|
|
|
|
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
| yazının devamını oku » |
|
|
