| |
 |
| GÜZEL BİR GÜN VE KEFAL |
Avın yapıldığı şehir : Kızılcahamam Çeltikçi
Hava ve suyun durumu : Sıcak ve Güneşli
Avda kalınan süre : 12+2 saat
Kullanılan ekipman : Yapay çekirge-Tavuk ciğeri
Yakalanan avın tür ve boyutları: Ölçülmedi 30’a yakın tutulan ve bir sürü suya iade edilen. |
|
YAPILAN AVIN HİKAYESİ:
Pazartesi-Salı gününden itibaren sayın Efkan Güvendi'nin "Balığım geldi, kefal yapalım mı" mesajına istinaden katılımcı sayısı her geçen gün arttı. Önce bekar olarak yapılması planlanan ya da düşünülen organizasyon birden bire aile organizasyonuna dönüştü. Geleceğini bildirenler, geleceğini bildirim de daha sonra işi dolayısıyla gelemeyenler, gelip de bize katılmayanlar vs vs vs. bu şekilde organizasyon başladı. Buradan katılımcıların isimlerini tek tek vererek sizlerin başını ağrıtmadan rapora geçeyim. Sabah saat 05.00 gibi Efkan abi beni, eşimi ve yeni nesil balıkçı oğlumu evden alarak buluşma noktamız olan İstanbul yolu üzerindeki malum marketin önüne geldik. Burada bizim bekleyecek ya da bizim onları bekleyeceğimiz bu organizasyon sayesinde tanışma fırsatı bulduğumuz Umut, Atilla Gülşahin abim, Coşkun ve Gökhan ile birlikte Atilla abimin kızı ve diğer arkadaşların eşleriyle birlikte katıldıkları buluşma merasiminden sonra yola koyulduk. Arzu abla, Efkan abimin eşi ve çiçeği burnunda üyemiz Hakan abi ile eryaman çıkışında buluştuktan sonra konvoy şeklinde yola koyulduk.
Güzel geçen bir yolculuktan sonra avlak yerine ulaştık. Hemen hazırlıklar yapıldı, araçlar boşaltıldı, küçük misafirlerimize efkan bey tarafından tek tek olta yapıldı (zaman geçirsinler diye), hanımların öğlen için hazırlayacağı yiyecek içecekler aşağıya indirildi ve av için hazırlıklara başlandı. Boy ve kasık çizmeleri giyildi, şamandralar bağlandı, çekirgeler takıldı ve ava başlandı. Kefal avında benim bir huyum vardır (duyan da sanki kırk yıllık kefalci der) yalnız olmayı severim, balıkta bunu sever.
Aldım oltamı düştüm yollara. Yeni almış olduğum boy çizmesinin paçaları biraz uzun gelince yürümekte her ne kadar rahatsızlık çekmesem de birazcık beni yormasıyla birlikte daha önce keşif için (kış aylarında dolaşmıştım buraları) gitmiş olduğum yerlerde çekirge ile (ilk defa deniyorum) başladım at çek yapmaya. İkinci atışta ilk vuruşumu aldım. Ama yer pek hoşuma gitmediği için daha ileriye gitmek üzere yola koyuldum. Güzel yerler vardı, buralarda çalıştım ve 2-3 balık aldım. Başladık bir kere daha da ileriye, daha önce gezmiş olduğum yerlere doğru ilerlemeye başladım. Öğlene kadar buralardan 12 tane kefal aldım. Boylarını bilmiyorum, ama bana BÜYÜK geldiler. Saat 11 gibi yemek molası için kamp yerine döndüm. Bu arada Hakan, eşi ve bir aile dostu ile birlikte aramıza katıldı (bu hakan, soyadı başar olan hakan, diğerininki güvendi karışıklık olmasın). Öğle yemeğinde hanımların evlerde hazırladığı poğaça, börek, burada hazırladıkları salatalarla (özellikle gökhanın patlıcan salatasını *** (yıldız) koyarak söylüyorum) mangaldaki arkadaşlarımız olan (Efkan-Coşkun-Atilla abi) yaptıkları nefis tavuklar eşliğinde yemeğimizi yedik.
Efkan abide bulunan küçük kurtçuklar da tam bu sırada hareket etmeye başladı. Hadi tekrar balığa gidelim dediğinde, bende tamam dedim. Üzerimizi giyindik ve düştük tekrar yollara. Avlağa gelene kadar bir kaç yer tekrar denendi pek randıman alınamayınca benim sabah balıkları tuttuğum yere tekrar gittim. Efkan abi biraz geride kaldı (malum yaşlılık). Ben burada saat 18.42'ye kadar 8 tane daha bana göre BÜYÜK olan kefallerden aldım. Efkan abi de iki tane benimkilere göre KÜÇÜK olanlardan yakaladı. Kamp yerine döndük. Kamp alanı büyük ölçüde toplanmıştı (arkadaşlar sağolsun).
Ercan abiyi biraz kızdırayım diye telefon ettiğimde onların da bizim birazcık ilerimizde olduğunun haberini aldık. Dönüş yolculuğumuzda çay için mola vereceğimizi Tuncer ile birlikte bize katılmalarını RİCA ettim. Onlarda kabul etti. Çay faslı, muhabbet, dedikodu derken ayrılık vakti geldi. Tüm arkadaşlarla vedalaştık ve başladık yolculuğa. Tatlı bir sürpriz derler ya bazı şeyler için bu hiç te TATLI değildi. Ercan abi ayrıldıktan 10 dakika sonra telefon etti. Gişeler çok kalabalık 1 saatten önce çıkamazsınız dedi. Gerçekten de öyle oldu, ama bir konuda yanıldı 1 saat değil yaklaşık 2 saat gişelerin önünde bekledik (yukarıdaki avlakta kalınan sürenin sonuna eklenen +2 saat bunun içindir). Saat 11 gibi evlere döndük. Güzel ve neşeli bir gün, yorucu, trafik dolayısıyla sinir bozucu geçti. Ama her şeye rağmen SÜPERDİ.
Katılan, katılamayan tüm dostlarıma, bu birliktelikte emeği geçen ailemiz üyelerine buradan SONSUZ TEŞEKKÜR EDİYORUM.
İyi varsınız. Herkese RASTGELSİN.
Gürsel AVCI (06 Mayıs 2007)
|
|
|
|
|
|
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
| yazının devamını oku » |
|
|
