| |
 |
| DERNEĞİMİZ RASTGELE - DER |
Benim için hepsi 2001 yılında benim gibi balık avı tutkunlarının dış dünyadaki varlıklarını keşfetme dürtüsüyle başlamıştı.İnternet de arama motorundan kilit kelimeleri yazdığımda yeni kurulmuş olan Rastgelebalıkçı yahoo grubu çıkmıştı karşıma. Burdaki herkes balık, doğa ve kamp sevdalısı şehir kaçaklarıydı.Birbirlerine kısa sürede çok sıkı bağlanmış bir kitlenin içine düşmüştüm bir anda. Balık diliyle konuşuyor, balık gözüyle bakıyorlardı dünyaya. Benim gibilerine rastgelmiş olmak beni fazlasıyla heyecanlandırmıştı.
Grubumuz o günlerde, bu birlikteliği, internette yer alan bir topluluk olmaktan öteye götürmenin gerekliliğini hissetmiş ve bu konuda hararetli tartışmalar içindeydi. Hepimizin üzerinde durduğu temel konular çevremizde yaşanan doğa katliamı, bilinçsiz avcılık ve doğal çevremizden sorumlu devlet birimlerinin görevlerini layıkıyla yapmamalarıydı. Doğamız göz göre göre elden gidiyordu ve avcılar olarak toplumda öncelikli görevin bize düştüğünün farkındaydık. Hepimiz birşey yapılması gerektiğini biliyorduk ama çözüm için hangi kapıyı çalsak bizi bireysel olarak muhatap almalarının hafifliğini, veya daha doğru bir ifadeyle münferit yaklaşımlarımızın devlet birimleri nazarında yeterli ağırlığının olamadığını görmüştük. Bir araya gelinmeli, tek yürek, tek vücut olmalıydık. Bunun yol haritası da tüzel kişilik olmaktan, yani Dernekleşmekten geçiyordu.O tarihlerde nur topu gibi yeni bir dernek aramızdaki arkadaşlarca kurulmuş ama biraz aceleye geldiğinden ve diğer bazı sebeplerden dolayı ömrü kısa sürmüştü. Böylesi bir sonuçtan korkulduğundan RASTGELE-DER' in kurulum çalışmaları beklenenden yavaş, ama temeli sağlam tutularak yürütülmüştü.
Ve nihayetinde ilgili yapısal tüm süreçler tamamlanmış, çalışma arkadaşlarımızın da bu yönde tam desteği alınmış olarak 20 kurucu üye ile 12 Aralık 2002 tarihinde resmi olarak Derneğimiz balık avı tutkunlarının hizmetine sunulmuştu.
Bizler konusunda Türkiye de kurulmuş ilk gerçek Amatör Olta Balıkçıları Derneğinin üyeleriydik. Daha öncesi kurulmuş balık avı dernekleri de vardı, ama hepsi farklı amaçlarla, paravan olarak kurulmuşlardı. Nedendir bilinmez, öncekiler kurdukları paravan derneklerin tabelasında balık avı gözükmesini istemişlerdi. Kimbilir belkide bunun nedeni o zamanlardaki balık avcılarının masa başında kurallarla veya bir kamu görevlisine dert anlatmak gibi işlerle uğraşmayıp bir dere kıyısında veya bir iskelede alık alık her an batabilecek şamandıranın umuduyla zamanlarını tüketiyor olduğundandır. Bir diğer dikkat çeken husus ise 3 tarafı 4 farklı özellikte denizlerle çevrili ülkemizin beldelerinde değil de bozkırın ortasında ki Başkentimizden bir balık avı derneğinin doğuyor olmasıydı. İçimizdeki su özlemiydi belkide buna sebep. Ve yoğun çalışmalar neticesinde Dernek Tüzüğümüzün, kuruluş kitabımızın amacımız kısmını şöyle şekillendirmiştik;
“Türk amatör balık avcılığını desteklemek, sportif balık avcılığını özendirmek, planlı ve kontrollü avcılığı yaygınlaştırmak ve bu amaçla amatör balık avcılığını düzenleyen kanun ve yönetmelikler çıkarılmasında ilgili bakanlıklar ve kamu kuruluşları nezdinde girişimlerde bulunmak, istenildiğinde bu kuruluşlara yardımcı olmak, su ürünleri, bunların yaşam alanları ve doğanın korunmasında gereken özenin gösterilmesi için çaba harcamak, bu konuda gerekli eğitim çalışmaları yapmak, balık avcılığının belli etik kurallar içinde yapılmasını sağlamak amacıyla amatör balık avcılığı eğitimi vermek ve bunların yaygınlaştırılması için ilgili kurumlarla işbirliği yapmak, dernek statüsünün kamu yararına çalışan dernek sayılması için gerekli çalışmaları yapmak"
Bunlardı bizlerin bundan sonraki hedefleri ve bu hedeflerdi bizi bu çatı altında birarada tutan.
Derneğimiz üye sayısı kısa sürede katlandı. Bilgi dağarcımız ve ufkumuz çeşitli dernek organizasyonlarıyla tanıştığımız usta balıkçı ağabeylerimizle hızla artıp genişledi. Pek çok organizasyonla dostluklar pekiştirildi, ailece görüşülmeye başlandı. İmrenerek bakılan bir aileydik artık.
Bu ivme ile ilk önce balık avcılığının kurallar kitabına – yani Sirkülere - el atıldı. Her hafta farklı bir üyemizin evinde iş’ten, aş’tan, özelimizden özveriyle vakit ayırarak eşlerin çay pasta ikramları eşliğinde gece geç saatlere kadar çalışılıp kafa yoruldu. Hararetli tartışmalar yaşandı. Tuhaf bir ironidir ki hepsi aslında kendimizi sınırlamak, yani avımızı sınırlamak için yapılmış çalışmalardı. Ve bu konuda herkes büyük bir hevesle katkıda bulunuyordu. Ortak amacımız yaşadığımız av heyecanlarımızı ileride çocuklarımızla paylaşabilmek olunca ortak akıl ön plana çıkıyordu sanırım.
Anılarımdaki en güzel Dernek organizasyonlarımızdan birini burada bahsetmeden geçemeyeceğim. Yıl 2005, aylardan ekim. Yahoo grubumuzda İstanbul’a Çinekop avı için gidileceği duyurulmuş. Yeni evli ve balık avı iştahıyla yanıp tutuşan benim gibi biri için kaçırılmaz bir fırsat.Başvurumu yaptım. Kaydım alınmıştı. Gün geldi çattı ve her zamanki gibi Ankara Üniversitesi Dişçilik Fakültesi önünde toplanan kalabalığın içine karıştım. Herkesin elinde bir takım çantası, kalabalık hoşnut bir telaş içinde. Yolculuk edeceğimiz otobüs ise bildiklerimizden biraz farklı. Bir üyemiz kendi için özel olarak yaptırmış. İçindeki tüm koltuklar kaldırılıp yerlerine ranzalar yerleştirilmiş. Kocaman bir alanı var ortasında. Arkada da ufak bir mutfak. Eeee mekan müsait ve ortamda da balıkçı çok olunca hepimizin palavrası da, muhabbeti de gırla. Hiç uyumuyoruz. Ve gece yarısı İstanbul girişinde bizi gelin alayı karşılar gibi İstanbul'lu üyelerimiz karşılıyor. Kısa bir mola ve hasret giderdikten sonra istikamet Burunbahçe. Otobüsten dışarı ılık bir Ekim gecesine adım atıyorum.
Önümde muhteşem boğaz. Uzakta köprünün ışıkları seçilebiliyor. Hayalsi bir ortamdayım. Heybetli gemiler yanıp sönen kırmızı ışıkları ve uyarı sirenleriyle gecenin karanlığını delerek geçiyorlar önümüzden. Bizimkiler bir telaş içinde sahilde yer kapmaya çalışıyor. Ben de onları takip ediyorum. Balık tutmaktan çok usta balıkçıları takip ediyorum göz ucuyla. Gerçekte ne bilgim, ne de donanımım yeterli boğazın karanlık suları için. Usulca oltalar çıkıyor, makaralar yerleştiriliyor ve yemlendikten sonra usta bir edayla ufukta geçen gemilere doğru oltalar bir bir savruluyor. Henüz karanlık olduğundan yemin nereye düştüğü göz kararı hesaplanıyor. Oltalar bir askeri düzen içinde atılıp çekiliyor. Benim gibi acemiler ise oltayı çekerken hemen belli ediyor kendini. Çünkü kendi oltamla birlikte yanımdaki birkaç kişinin oltası daha geliyor peşisıra Boğaz balıkçılığının yüzyıllara dayanan köklü kültürünü duyumsuyorsun bu aşamada. Babamdan hep o dinlediğim Ankara’dan gelip Vaniköy'de yalı kiraladıkları, balkonundan balık tutup annesine (Babaanneme) mutfak penceresinden pişirmek için uzatıkları, yalı önünden geçen manav takasından alınıp iştahla yenen karpuzları, oltaya takılan lipsoz ve kırlangıç balıklarına dudak büktüğü o eski İstanbul yoktu belki ve hiç bir zaman da bulamayacaktım ama, buna da şükrettiğimiz bir binyılın başındaydık ne de olsa. Ve buraya Dernek organizasyonuyla gelen herkesin Şehri-diyarı İstanbul’a ayak basmasının tek nedeni yüzgeçli dostlarımızdı. Yerleşik 15 milyon nüfusun aksine biz sadece bu güzelliği yaşayıp geri dönecektik. Ve sanırım bu konuda çoğu bu güzellikten habersiz ve yoksun İstanbul'lulara göre şanslıydık da. Buna da Derneğimiz, RASTGELE-DER vesile olmuştu.
Derneğimiz konusunda ilk kurulan ve 6 yıldır faaliyetlerini aralıksız sürdürmüş olduğundan balıkçılık konusu ve dernekçilik anlamında ciddi bir birikim ve tecrübe kazanmıştır. Beklediğimiz üzere başka illerde de kurulan ve kurulacak olan diğer Amatör Balıkçılık Derneklerine de destek ve örnek olmuştur. Halihazırda pek çok konuda eşgüdümlü çalıştığımız diğer dernek kardeşlerimiz şunlardır;
KAMADER – Kocaeli Amatör Olta Balıkçıları ve Doğal Hayatı Koruma Derneği[/baslik]
Web : http://www.kamader.org.tr
Adres : Tavşantepe Caddesi No:41 Bekirpaşa / KOCAELİ
Tel: 0 262 324 02 68 - GSM: 0 533 955 08 18
E-Mail: info@kamader.org.tr
SAMADER – Sakarya Rastgele Amatör Olta Balıkçıları ve Doğal Hayatı Koruma Derneği [/baslik]
Web : http://www.sakaryarastgele.ile.biz/
Adres : Tabakhane Mah.Cumhuriyet Cd.No.116 (Çarşamba pazarı Hacıoglu Girişi) Erenler / ADAPAZARI GSM: 0538 481 03 63 - 0535 930 94 77
BKGD - Balıkçılığı Koruma ve Geliştirme Derneği [/baslik]
Web : http://www.bkgd.org
Adres : Merkez Mh. Kemerburgaz Cd. Dilek Sk. No:1/1
Kağıthane / İSTANBUL
GSM: 0505 480 73 13 - 0532 314 84 96
E-Mail: bilgi@bkgd.org
USOBDER – Uşak Sportif Olta Balıkçılığı Derneği[/baslik]
Adres : Şehitler Mah. Adnan Menderes Cad. No:34 Banaz / UŞAK
Tel: 0 276 315 27 87 - GSM: 0 555 456 38 20
E-Mail: usobder@hotmail.com
Ve bize ulaşmak isterseniz adres ve iletişim imkanlarımız aşağıdaki gibidir;
RASTGELE-DER – Rastgele Balıkçı Amatör Olta Balıkçıları Derneği
Web : http://www.rastgele.org
Adres: P.K : 151 Yenişehir / ANKARA
GSM: 0 533 282 24 15 - 0 532 562 81 62
E-Mail: rastgeleder@rastgele.org
Dileğimiz diğer illerimizde de balıkçılık ailemize yeni üyelerin katılımıdır.
Bugüne kadar yapmış olduğumuz işlere gelince;bunların kısaca sıralanmasında sanırım büyük fayda var çünkü henüz yolun ne kadar başında olduğumuzu ve bilinçli ülke insanımızın desteğine ne kadar ihtiyacımız olduğunu göstermiş olur, aynı zamanla da potansiyel üyelerimizi aydınlatmış oluruz düşüncesindeyim. Daha detaylı bilgi için bize her zaman başvurabilirsiniz.
Av Organizasyonlarımız ;
1- Her ilkbaharda Ankara’da düzenlediğimiz Dernek Şenliklerimiz.
2- Her sonbaharda İstanbul’da düzenlediğimiz Boğazda Balık Avı Organizasyonlarımız.
3- Dernek üyelerimizin istekleri doğrultusunda birçok ilde gerçekleştirilen balık avı organizasyonlarımız.
Diğer Faaliyetlerimiz ;
1- Yasak avlanma ve yöntemleri ile mücadele (Tırıvırı, ağ, ışıkla avcılık v.b )
2- Sirküler çalışmaları (2004 yılından bu yana Amatör Su Ürünleri Avcılığı Sirküler Komisyonlarına katılarak var olan kuralları uygulanabilir ve fayda sağlar bir duruma getirme çabaları)
3- Av ve avlaklarımızın koruma kontrolü için resmi kurumlarla yapılan yazışmalar.
4- Fuar ve benzeri organizasyonlarda Amatör Balık Avcılığı kültürünü anlatmak ve yaygınlaştırma çalışmaları.
Bunlar bizlerin iş ve ailemize karşı olan sorumluluklarımızdan arta kalan zamanlarda yaptığımız çalışmalardır. Ama bilinmelidir ki ülkemiz ve doğal çevremize karşı da yurttaş ve birey olarak sorumluluklarımız vardır. Ve ülkemizin doğal varlıklarının korunmasında biz avcılara da önemli görevler düşmektedir. Doğa artık kendi başına kesilen ağacını, koparılan çiçeğini, kirletilen havası ve suyunu yenileyememekte, biz insanoğlunun yardımına ihtiyaç duymaktadır. Doğa-ana ağır hastadır. El uzatılmaz, yardımına koşulmazsa kendi sonumuzu getirdiğimizin idrakine varılmazsa, konumuz “av“ olmaktan çıkıp kendi “can” derdimize dönüşebilecektir. Bu yolda ülkemizin her yurttaşı demokrasinin en temel gereği olarak bir sivil insiyatif çatısı altında yer alarak, eylemsel yaklaşım ve çevresine yapıcı müdahil tutum içinde bulunmalıdır. Bizler bu yolda karınca adımlarıyla ilerliyoruz, sizlerin yardım eline ve desteğine herzamankinden fazla ihtiyacımız olduğu bir gerçektir. Kendiniz için iyi bir şey yapın: konusu ne olursa olsun muhakkak bir veya birkaç sivil toplum örgütünün üyesi olun.
Birikmiş bunca sorunun üstesinden ancak birlik olarak gelebiliriz, unutmayın.
Rastgelmesi dileklerimle.
Burak KALAÇ
RASTGELE-DER
Genel Sekreter
... |
|
|
| Yazar: Burak KALAÇ | Okuma: 13231 | Tarih: 21/07/2008 14:01:03 |
|
|
|
|
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
| yazının devamını oku » |
|
|
