|
 |
ALA ÇAĞIRMALARI (Küçücük Deresi) |
Avın yapıldığı şehir :
Hava ve suyun durumu :
Avda kalınan süre :
Kullanılan ekipman :
Yakalanan avın tür ve boyutları: |
|
Fazla geniş zamanımız yoktu. Birbirinden uzak mesafelerde olan eş, dost, akraba ziyaretlerine gitmemiz gerekiyordu. Hanımın akrabalarından bir büyüğümüzü ziyarete gitmiştik. Ben ilk kez büyüğümüzü görecektim. Hiç fırsatım olmamıştı. Görüşmek, tanışmak için. Sohbet sırasında Hanım : Monti alabalık hastasıdır deyince. Büyük Dayımız sözü tam anlayamamış, ciddi ciddi geçmiş olsun demişti. Nasıl gülmüştük. (Hala aklıma geldikçe dayımızın o masum tavrına, söyleyişine gülümsüyorum.)
Hanım: '' Dayı, senin elinle alabalık tuttuğunu Monti' ye yeri geldikçe hep anlatırdım, dereyi çok merak ediyor. Yerini bi tarif ediver gidip alabalık tutsun. Yoksa sıkıntıdan patlayacak '' dedi. Dayı; tam işitmiyorum deyince, hanım aynı cümleleri daha yüksek sesle tekrar ediyor. Dayımız, sağolsun halden anlayan muhterem bir zat. Bakarız acelesi yok, nasılsa bi kaç gün buralardasınız diyor.. Hanım; '' Daha gidecek, ziyaret edilecek yerler var. Zaman bulamayız, hazır burdayken Monti bi hava alsın, 1-2 saat avlansın. Bak taa Ankara dan geldik, her zaman fırsat bulup gelemiyoruz buralara'' deyince... Dayılığını yapıyor 72 lik koca çınar. Öyle tarifle, marifle olmaz, karıştırıverir bulamaz yolu, kaybolur enişte diyor. Ben enişteyle gideyim. Yeri bi gösterivereyim, beni geri bıraksın. Sonra ne zaman isterse gidip avlansın diyor... Arabaya biniyoruz...
Yakın sayılır yarım saate varırız diyor. Başlıyor anlatmaya; '' Biz gençliğimizde tutardık, olta filan bilmezdik, hep elle yakalardık. Artık eskisi gibi pek balık kalmadı. Bizden de çoktan geçti bu işler'' diyor... Dayı kırmızı benekli değil mi diyorum. Evet; kemiği,kırığı kaynatıp gider. İyi gelir diyor. Bu cümleden doğal alabalık olduğuna ve dayının doğru balıktan bahsettiğine iyice emin oluyorum. Ne güzel söylüyorsun be dayı . Çok hoşuma gitti diyorum. Hakiki alabalık de mi diyorum. Hakiki diyor gülümseyerek... Dayının söylediği gibi yarım saat içinde dereye geliyoruz. Küçücük bir derecik... Dayı; az daha devam ediver sonra arabadan inip orman içinden, dere boyunca 5-10 dakka yürüyecez. İşte buralardan yukarı doğru avlanıp gidiverirsin, iş sana kaldı artık diyor.
Avlaktan eve dönene kadar alabalık üzerine sohbet ediyoruz.. Avlağa gelirken olduğu gibi. Benim ne kadar dertli olduğumu anlıyor. Bu balık kırığa, çıkığa iyi gelir ama senin deliliğine çare olur mu bilemem diyor...
Ertesi gün avlaktayım vaktim çok müsait değil. Hızlı bir şekilde çok asılmadan adeta derenin tozunu alırcasına avlanmak zorundayım. Bir başka zaman ciddi bir şekilde keyfini süreceğim diyorum. Küçük, küçücük bir derecik . At çek yapmak randıman da vermez, tat da. Zaten yapamazsın da. Uzun kamışım yanımda olmadığından mecburen 1.90 lık spin kamışla serseri olta (ŞEYTAN OLTASI) sistemiyle avlanıyorum. Bu dere için iyi kötü idare ediyo kamış.(şeytan oltası; sadece kamış-misina ve iğne= solucan,vs.) Orman içi, pırıl pırıl bir derecik. Suyunu rahatça içebilirsin. At çek tarzı avlanmaya çalışmak bu küçücük, minnacık derede zaman israfı olur. Ha suya sıfır numara meps atmışsın,ha taş. Balığı ürkütmekten başka bir işe yaramaz. Mepsle netice alabilmek için; derenin en azından çamaşır leğeni kadar bir havuzcuk veya bulaşık leğeni kadar bir derinlikte uzun akış yapması lazım. Bu dere bulaşık leğeni derinliğinde havuzcuklar yapıyor. Ama akış derinliği ise hiç yok .Çünkü bulaşık leğeni delik. Mepsi yüzdürmene imkan yok. Hani uçurtmayı uçurmak için birisi baş tutar ve siz koşarsınız. Sonra uçurtma havalanır. Mepsi havalandırabileceğiniz bi yapısı yok dereciğin. Burada mepsle traktörle tarla sürer gibi dere yatağını sürer,kazarsınız. Büyük Dayı elle tutmasın da, naapsın dı.
Bu derecik şeytan oltasına ancak cevap verirdi. Ben zaman ve mevsim açısından cevap alamadım ama çok keyif aldım. Hadi zaman darlığına, mevsim dışılığına fazla yaslanmayayım. Tutamadım. Ama şu da bir gerçek ki hiç dokunuş olmadı oltama. Sanki Büyük Dayı ne kadar alabalık varsa toplamış. Neyse fazla uzatmayayım sonuçta büyük dayının küçücük deresinden alabalıksız çıktım... Ama sırf avlanmak için, keyif için; Allah ömür ve izin verirse ikimize. Gideceğiz küçücük deresine...Büyük Dayının...
Uzunca bir Not: Bu avım 16 yıl öncesine ait. (Derenin adını ben koydum. Yanlış anlaşılabilir, küçücük deresi nerede diye merak edenler olabilir. Ben ederdim.) Dayıyla, ben; dereyi görmeye gittik ve hemen döndük. O an için fotoğraf falan çekmedim aklıma da gelmedi, aklıma tüküreyim. Belki de basiretim bağlandı. Ben oldum olası teknolojiye hakikaten çok uzağım, hiç ilgim, bilgim ve becerim yoktur. Ama öyle böyle değil, bu konuda tam anlamıyla berbatım. Alabalık olmasaydı bilgisayara da bulaşmazdım. Eski bi fotoğraf makinam vardı pek fazla da kullanmazdım. 36 pozluk. Nasıl pişmanım büyük dayımızın fotoğrafını çekemediğime hala yanarım. Ertesi gün ava yalnız gittiğimde eski, ucuz makinamda kalan 2-3 poz ile Küçücük Deresini çekmiştim nasıl olduysa.
Bakmış olduğunuz elimde kalan o ava ait bu fotoğraflar; KIRMIZI BENEKLİ ALABALIK saklayan bir derenin, Büyük Dayının Küçücük Deresinin fotoğraflarıdır. Bir bilseniz benim için ne kadar kıymetlidir. Büyük Dayımız bugün hala hayatta. Allah sağlık, hayırlı ömür versin. Maşallah sağlığı yaşına (88) göre fena değil. Küçücük Deresine gitmek için... Beni bekliyor...
12-11-2016 SİNAN IŞILDAK
|
 |
|
|
|
 |
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
yazının devamını oku » |
 |
|