| |
 |
| ALA ÇAĞIRMALARI (Gel addaaya götürecem) |
Avın yapıldığı şehir :
Hava ve suyun durumu :
Avda kalınan süre :
Kullanılan ekipman :
Yakalanan avın tür ve boyutları: |
|
Uzun yıllardır avlanmak isteyip de ama bir türlü fırsat bulup, zamanını denk getiremediğim bir dere vardı. Demek ki herşeyin bir zamanı varmış. Eskisi gibi derede doğal alabalık var mı, yok mu ? Benim için olsa da, olmasa da fark etmezdi. Yıllardır kafaya koyduğum bu dereye gitmenin artık sırası gelmişti ve keşife gidecektim. Benimle ava gitmek isteyen ihtiyar biri vardı. Ona sürpriz yapayım dedim. Ancak onca yolu, zahmeti doğal alabalık kalmamış bir yer için çeksin istemedim. Bu yüzden geçmiş yıllarda aldığım istihbaratımı tazelemek için, bölgeden birine telefon açtım. Görüşmemiz sırasında; doğal alabalık hala çıkıyor mu diye sorduğumda; '' az da olsa yakalamasını bilene çıkıyor. Gelip de hakiki alabalık tutamadan dönen çok buralardan '' demişti. Alabalık avına yeni başlamış biri bu sözleri duysaydı mutsuz olabilir, hatta cesareti kırılabilirdi. Oysa bu sözler bana tam gaz vermişti. Aldığım cevap hayatım boyunca sorduğum tüm sorulara verilmiş en güzel cevaplardan biriydi.
İhtiyarı aradım, sana müjdem var. Nereye diye sakın sorma bana, seni addaaya götürecem dedim... Ama her 50 km de bir tahminler yapıyor, sormadan edemiyor. 300 km yol almışız... Bu kilometreden sonra asla tahmin edemeyeceği bir yola sapmıştık. Artık tahmin edemiyor, sadece; nereye, nereye diye sorup ağlıyor ve bir yandan da araba kullanıyordu. Ağlama sus artık; addaaya gidiyoruz diyorum... Daha önümüzde geldiğimiz km kadar bir yol daha var nerdeyse...
Bu kadar ağlamanın ne gereği vardı bak geldik işte. Şimdi çok ciddi bir oyun oynamanın vakti. Hadi oltalarımızı alalım, dereye gidelim diyorum. İhtiyar ve ben keyifli, güzel av yapıyoruz. İhtiyar bir tanesi iricesinden olmak üzere, ikimiz de doğal alabalıklar tutuyoruz. Telefonda bana doğal alabalık istihbaratı veren muhatabımın sözlerine de hak vermeyi elbette unutmuyorum. Yemeğimizi yiyor, sonra çayımızı yudumlayıp, cigaramızı tellendiriyoruz... Vakit varken ihtiyar aşka gelip; ben biraz da fly la avlanayım diyor ve bir tane gökkuşağını ustalığını konuşturarak sineğine taktırıp yakalıyor. Helal be ihtiyar diyorum. Ardından mepsime gelen bir gökkuşağına da ben hayır diyemiyor ve akşam yemeğine götürüyorum.
Gel sana bi sürprizim daha var ihtiyar diyorum. Ama ağlamak, nereye diye sormak yok anlaştık mı diyerek... Başka bir dereye doğru yol alıyoruz. Akşam oluyor... Sabah çok debili bir dereye uyanıyoruz. Mepsi, suda bir dakika tutabilmek ne mümkün. Deremiz coşkulu. Güçlü akıntısı mepsi savurup savurup kıyıya atıyor. İstemem bunu, atıp durma diyor dere bana . Al mepsini kaybol git diyor resmen. Durum çok ciddi, işin şakası yok. Aynı benim memleketin kabadayılarından bu dere. Dur monti, dereyle bi konuşuver diyorum kendime. Başlıyorum dereyle konuşmaya; '' bak güzel derem, çok güçlü, çok akarlı giderli, halin, tavrın var fakat ben bu hallere fazlasıyla aşinayım. Üslubuna, coşmana eyvallah, bi diyeceğim yoktur. Ama ben ilk kez geldiğim bir avlakta çok sabırlı olurum, akarlı giderli oluşun benim sabrıma, sabredebilecek mi ? Ben asla çok tutma derdinde olmadım. Her zaman benek, bir benek derdinde oldum, bir benekçik. Hani, sabrın bir sınırı vardır bilirim, ben orada kalacam söz veriyorum sana.'' diyorum.
Dere cevap veriyor; '' ben çoğu zaman hep böyle akarlı giderli, coşkulu, taşkın olurum. İçim, dışım doğaldır. Senin aradığın doğallık bende vardır. Benim tabiatım, huyum, suyum böyledir kusuruma bakmayasın buyur avlan, rastgele'' diyor.
Yaa nasip deyip avlanmaya devam ediyorum. Oltamı atıyorum ama suyun akışı o kadar kuvvetli ki. Mepsi attığım yerden kamışın ucuna kadar sarabilirsem, suyun dışarı fırlatmasına müsaade etmeden.. Bu iş olacak. Ve oluyor.. Adeta söke söke doğal alabalığı sudan alıyorum. Dere de, ben de deriiinn bir ohh çekiyoruz.
Haşin bir dereydi, mertti
İmkanlarınca cömertti
İkram etti, bir tekti
Biraz güç oldu, amma
İnanın bana yetti...
İhtiyar kim? Söyleyim; Ercan Güven. Bir çoğunuz zaten tanırsınız. Ercan Abi, sağolsun kendisiyle birlikte bir çok alabalık avı yaptık. Samimi, sevdiğim, saygı duyduğum bir abimdir. Nazımız geçer birbirimize. Kendisi, yaşça benden büyüktür. İzin aldığım için, hoşgörüsüne sığınarak kendisine ihtiyar derim. Ama o bizden gençtir, dinçtir maşallah. Her türlü şakamı, bazen istemeden yaptığım kusurlarımı hep göğüslemiştir. Ava gidilecek arkadaşlardandır. Ve Usta avcıdır vesselam. Az addaaya gitmedik birlikte. Alabalık yakaladığımda hep ona Ercaaann Abiiiii diye seslenirim. Bazen duyar, bazen duymaz... Ama duymuştur..Ama duymamıştır...
Ula Duymaymisun, işitmeymisun. Duyayisun, duyayisun ama duymazluktan geleyisun. Hep ehtiyarluğa vereyisun torinum. Yoksa esastan duuymay mi kulaklarun. Addaaya kideceğuk deyurum daaa. Diye seslenince; ihtiyarla bu iki avlağa başka zaman da ziyarete gitmiş ve memnun dönmüştük. Nasıl seslendiysem; Ala' nın Babası da duymuş, üçüncüsüne de üçümüz gitmiştik. Yine memnun dönmüştük. İkisine de selam olsun, iyi ki varlar. Ama çok taciz ederler, gidelim gidelim diye tuttururlar. Var bunlar gibi bir- iki tane daha... Biraz da oturup, okusunlar diye yazdım. Ohh be rahat ettim. Temmuz- 2010 da gitmişiz.
14-11-2016 SİNAN IŞILDAK
|
|
|
|
|
|
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
| yazının devamını oku » |
|
|
| EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
| yazının devamını oku » |
|
|
