|
 |
ALA ÇAĞIRMALARI (Hadi gidelim) |
Avın yapıldığı şehir : ANADOLU'da bir başka yer. :))
Hava ve suyun durumu :
Avda kalınan süre :
Kullanılan ekipman :
Yakalanan avın tür ve boyutları: |
|
Sevgili Burak Kalaç, avdaşım, aladaşım tacizlerini sağanağa döndürünce çarem kalmamıştı.
Aslında ben ondan fazla niyetliydim ama belki de naz mı yapıyordum. Hadi üstad bi hava alalım hiç değilse deyince daha fazla da direnemedim. O kadar çok istiyordum ki ateş yakıp çay demlemeyi, üstümün başımın ateş, duman kokmasını. Hele bir de hava çiseli,puslu olursa offf offf...
Yol boyunca hele dur bi önce dereye gidelim diyorum,bugünün bu avın keyfine bakalım. Ama Burak bu.Oltayı,sazı almış başlıyor;bu sezon şuraya gidermiyiz, buraya da gidelim mi. Abi hani bi yer diyodun ordan haber var mı,falanca yerin suyu bu sene çok iyiymiş bi yoklasak mı,off be üstad her sene çok plan yapıyoruz ama hep bir ikisi eksik oluyor tam tamamlayamıyoruz deyip yakınıyor. Bir yandan araba kullanıp bir yandan da hemen sağımdan gelen bütün hücumlarını iyi bir defansla savuşturuyorum.
Dereyi görünce atakları,ateşi-nöbetleri diniyor. Önceleri defalarca avlandığımız,alabalığını iyi bildiğimiz bir deredeyiz. Birbirimize rastgele deyip ayrılıp avlanıyoruz. Taş taş bildiğimiz bir avlak...
Oyuklar,kovuklar,akarlar,göletler mepsim her bir noktayı ziyaret etmekte ama ne buyur eden var,ne tık diyen.İçini dışını-yosununa, böceğine kadar bildiğimiz dereye hava almak için gelmiştik zaten.
Eğer bir vuruş olursa balığın hala var olabilmesi bizi memnun edecekti ve iri bir alabalık da fena olmayacaktı. Ama derler ya; Tok ağırlamak zordur diye. Bu dere için Burak da,ben de toktuk. Sabah faslı benim için alabalıksız oldu tutamadım. Keyfini çıkarmalı deyip işi uzatmadan dereden çıktım. Hava çiselenmiş sevinçle, hızlı adımlarla yürüyorum. Ateş ve çay,ateş ve çay diye diye. Geçmişte yaptığım bir avda dev boynuzlu koca geyiği gördüğüm yere gelmişim acaba orda mı diye bakınıyorum.(Yok.)
Nemli ağaçların, odunların içinden en az nemli olanlarını toplayıp ateşi yakıyorum, ellerime kıymıklar batmış ne güzel. Bir tanesini çıkarır gibi yapıp çıkarmıyorum oynuyorum hoşuma gidiyor nedense. Ateşin dumanın, çamların reçinenin kokusu, çaydanlıkta kaynayan suyun fokurtusu. Acaba Burak ne yaptı, trofe yakaladı mı korkusu, yakaladıysa Ankara ya kadar ondan bi araba dayak yemenin acısı.
Offf bee,herşeyin güzel alabalık avcılığı... Rahmetli Esen abi (Özdilli) bir jest yaptığı, bir ikramda bulunduğu zaman gözün insanlık görsün hayvan derdi. Cevabımı yapıştırır var bunda bi Erol Taş lık derdim. Kendinden geçerdi. O güler,ben gülerdim.Bazen bu gülüşmeler ikimizde de krize dönüşürdü. (Kendisine hep; sen EroL Taş sın derdim. O da bana s.....timin takunyalı lazı diyerek karşılık verirdi.. Sen ne ağzı bozuk adamsın dediğim zaman yerlere yatardı. Esen abiyle bir dolu av hatıram vardır ama hiçbiri alabalık avından değil. Kendisini bir kez olsun alabalığa götüremedim. Çünkü hoşlanmazdı alabalık avından. Usta bir avcı-balıkçı ve sıkı bir kefalci,sıkı bir turnacıydı. Turna ve kefal için bazen uzak yolları bile yaşına rağmen göze alırdı. Neşesiz,kahkahasız geçmiş bir avımızı hatırlamıyorum. Hadi gidelim derdi giderdik. Kefal avlarımın bir çoğunu onun hatırına yapmıştım...
Canım Annem (Bütün annelere ALLAH uzun ve hayırlı ömür versin, göçüp gidenlere de rahmet eylesin) yeri geldikçe bana hep söyler'' Bazı dostların,arkadaşların vardır sigara gibidirler ister neşeli ol, ister hüzünlü hep ararsın onları.'' Tanışmamızdan rahmetli olana kadar kesintisiz dolu dolu diyebileceğim 11 yılım var Esen abiyle. Sigara gibi arıyorum, özlüyorum onu. Allah rahmet eylesin.)
Burak geliyor ona dönüp; gözün insanlık görsün hayvan bak ateşi yakmışım, çayı demlemişim, al bu da bol sebzeli, yumurtalı, limonlu patates salatası daha ne istiyorsun diyorum. Gülüyor, sağolasın be üstad diyerek karşılık veriyor. Çise tanecikleri yağmurluklarımızın üstünde boş yer bırakmıyor biz de boşluk vermeden kampımızın keyfini doyasıya çıkarıyoruz.
Burak bir tane porsiyonun üstünde kırmızı benekli yakalayıp geri salmış. Dönüşte bana atacağı dayağın antrenmanlarını ufak ufak yapmaya başlıyor. Hafiften sarstı beni ama av daha bitmedi. Finalde çok zaman g.tü-paçayı kurtarmışımdır.
Her anı baştan sona çok keyifli geçen ateşli,çaylı-çiseli,puslu günümüzü,avımızı alabalıklarla taçlandırabilmeyi her şeyiyle eksiksiz Allah bize nasip etti şükürler olsun. İkimizin de yakalayıp geri bıraktığı ikişer-üçer kırmızı benekli alabalık ve ikimizin de alıkoyduğu limit dahilinde ikişer kırmızı benekli alabalıkla evlerimize döndük.
Kasmadan,keyifle,zaman sorunu yaşamadan yapılan avcılık verimli oluyor ya da bana öyle geliyor. Tok olduğumuz, aç gözlü davranmadığımız için dere bize bol ikram etmiş olmasın...
Düşünmek lazım. Yolda Burak; çoğu zaman olduğu gibi''üstad hep böylesin yaa gene yaptın yapacağını''deyip beni değil dizini dövmüştü. Bu duruma aslında alışkındı. Dizleri ne durumdadır Allah bilir. (Yok yok az da olsa dayak atmışlığı vardır bana. Hakkını teslim edeyim) Sağolasın Burak iyi ki varsın, iyi ki gitmişiz.İnşallah çok defalar gideriz.
Hadi gidelim diyebileceğimiz arkadaşlarımızın olması ve rastgelmesi dileğiyle.
ULA YA HAYDE...
30-EKİM-2016 SİNAN IŞILDAK
|
 |
|
|
|
 |
|
Daha önce ilan edildiği üzere, 11 Şubat 2023 tarihinde yeterli çoğunluğun sağlanamaması nedeni ile 1... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
RASTGELE-DER'İN KURULDUĞU 2002 YILINDAN BU YANA AMATÖR BALIKÇILIK İLE İLGİLİ MEVZUATTA NELERİN DEĞİŞİMİNİ, GELİŞİMİNİ SAĞLAYABİLDİK? |
Bilindiği üzere Derneğimiz RASTGELE-DER'in Tüzüğünün amaç maddesinde yer alan "amatör balık avcılığı... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
KENE Mİ TEHLİKELİ, YOKSA ÇENE Mİ? |
Her sene bir kere, nadiren iki kere fırsat bulduğumuz bir maceramız var. Bu macera 3-4 günlüğüne Kız... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
DOSTLARLA AVLANMAK |
Dostluk kavramı herkes gibi benim için de çok değerli bir kavramdır. Bu zamanda dost bulmak tabiri c... |
yazının devamını oku » |
 |
 |
EŞİM NASIL BALIKÇI OLDU? |
Çoğu erkek eşi balık avına çıkmadığı için bu güzel zevkten mahrum kalıyor.Ben bu k... |
yazının devamını oku » |
 |
|